KÜRESEL AHMAKLIK

Bilgi üretimi ve bilgiye ulaşım açısından insanlık tarihinin en ileri dönemini yaşamamıza rağmen, insanlığın düşünmeyen, sormayan, duymayan ve düşlemeyen ahmak bir güruha dönüştürülmesi, küresel düzeyde yaşadığımız en büyük sorundur. Dünyada küresel ahmaklık ve aptallaştırma sorunuyla yüzyüze bulunuyoruz. İklim değişikliğinin ve küresel ısınmanın insanlığı ve dünyayı tümüyle ortadan kaldırabilecek bir tehdit olduğu gerçeği karşısında ahmakça ve aptalca bir duyarsızlıkla ve düşüncesizlikle bakan güruhlar oluşmuş durumdadır. Ahmak ve aptal güruhlar, doğayı talan ederek ve insanları sömürerek güç, para, altın ve hakimiyet elde eden azınlık bir haramiler sürüsünün peşinden gitmeyi ve iradesini onlara teslim ederek yaşamayı seçmiş durumdadırlar.

Düşünen, akleden, duyan ve düşleyen özgürlük ve akıl sahibi olan bireydir. İnsanlığı yapay korkularla kontrol etmek isteyen güçler, siyasal, sosyal, ekonomik, düşünsel ve duygusal açılardan toplumları kontrol ve yönetmek için özgürce düşünen, duyan, aklını kullanmaya cesaret eden ve sorgulayan bireyleri etkisizleştirmekte ve bireyin olmadığı yığınlar-güruhlar meydana getirmektedirler. Aklını kullanmaya cesaret eden bireyleri etkisizleştirerek güruhları ve yığınları korkularla, kurgularla ve vehimlerle idare etmek, manipüle etmek ve kontrol etmek güç ve iktidar sahipleri ve odakları için çok kolaydır. İnsanlık, bilinçli ve kasıtlı bir şekilde daha fazla güç ve para uğruna aptallaştırılmakta ve ahmaklaştırılmaktadır. Küresel düzeyde, teknolojik imkanlar kullanılarak küresel düzeyde ahmaklık ve aptallık yeniden üretilmekte ve icat edilmektedir.Aptallaştırılan ve güruhlaştırılan topluluklar, doğanın ve insanlığın yokolması gibi en varoluşsal bir tehdit karşısında bile ırksal, cinsiyetçi, mezhepsel, kültürel, militarist, otoriter ve ideolojik yapay kalıplarını ve mağaralarını aşamamaktadırlar.

Düşünmek, eleştirel düşünmektir. İnsanın düşünmesi yetmemektedir. İnsanın esas yeteneği ve kapasitesi, eleştirel düşünme kapasitesinin gelişmişlik düzeyiyle orantılıdır. Eleştirel düşünmenin yok olmasının ve zayıflamasının kaçınılmaz sonucu, aptallaştırılma, ahmaklaştırılma ve güruhlaştırılmadır.Felsefeyi, bilimi ve sanatı silikleştiren kültürel kalıplar, donmuş doğmalar, yapay kimlikler ve siyasal-sosyal güç odakları, insanlara akletmeyi değil, kitleleri itaat etmeye ve teslim olmaya şartlamaktadırlar. İnsanlık, artık akıl çağında yaşamamaktadır. Yaşadığımız çağ, küresel ahmaklaştırma dönemidir. Eleştirel düşünme yeteneği ve kapasitesi geliştirilmediği takdirde, teknolojiyle, dinle, kültürle, kimlikle, eğitimle, korkularla insanlığın ahmaklaştırılması insanlığın ve dünyanın sonunu getirecek boyutlara ulaşacaktır.

Siyasal, sosyal ve ekonomik güç sahipleri için en önemli şey karlarıdır. Güç sahipleri için insanların ve doğanın hiçbir anlamı ve değeri yoktur. Güç sahipleri için insanlık ve doğa daha fazla kar elde etmek için kullanılacak, istismar edilecek ve sömürülecek nesnelerdir.Doğanın talan edildiği ve insanlığın yok edildiği yerlerde güç sahiplerinin katı ve kaskatı duruşları ve geri adım atmayışları ibretliktir. Kadın cinayetleri veya orman yangınları karşısında talancı ve yağmacı güç sahiplerinin hiçbir duyarlılığı ve düşüncesi yoktur, çünkü güç sahipleri için kadının, doğanın, ormanın, kuşların, sokak hayvanlarının hiçbir değeri ve önemi yoktur.Kar ve menfaat merkezli yaklaşımın sorgulanarak insan ve doğa merkezli ve öncelikli yeni bir duygu, düşünme ve davranış dünyasının oluşturulması için küresel ahmaklığa karşı etkili bir insani seferberlik içine girmeye ihtiyaç vardır.