Bugün İslâm adına sahneye çıkan yüzlerce cemaat, camia, dernek ve vakıf var. Kimi kendini eğitimle, kimi ilimle, kimi de hizmetle tanımlıyor. Fakat dikkatle bakıldığında bazılarının gündeminde ne Kudüs var, ne Gazze, ne de ümmetin onurunu ayaklar altına alan Siyonizm belası…
Oysa Siyonizm yalnızca Filistin topraklarında işgalin adı değildir. Siyonizm, ümmetin aklını esir almak, kalbini köreltmek, gençliğini yozlaştırmak için çalışan küresel bir fitnedir. Ve onun gölgesinde Mossad vardır: Dünyanın her yerinde İslâmî yapıları izleyen, yönlendiren, gerektiğinde içlerine sızıp hedeflerinden koparan karanlık bir mekanizma.
Şayet bir cemaatin, bir vakfın, bir derneğin veya bir STK'nın hedefinde Siyonizm ile mücadele yoksa, fertlerine bu bilinci aşılamıyorsa, orada büyük bir sorun vardır. Çünkü bu suskunluk, doğrudan ya da dolaylı şekilde Siyonizme hizmet etmektir. Gazze'de bombalar patlarken, Kudüs mahzunken, işgalcinin adı anılmadan yapılan her faaliyet boşlukta kalmaya mahkûmdur.
Bugün ümmeti uyutan, gençlerin gazâ ve cihad ruhunu körelten, insanları "ılımlı" söylemlerle pasifliğe mahkûm eden her yapı, farkında olsa da olmasa da işgalin değirmenine su taşımaktadır. Kudüs davası olmadan yapılan hiçbir hizmet, ümmetin izzetini kurtaramaz.