Dünyanın en garip olaylarından biri, bir Müslümanın inandığı dinin kitabını hiç okumamış olmasıdır. Evet, yanlış duymadınız. İnsanlar Allah'a iman eder, peygamberine inanır, namazını kılar, orucunu tutar… Ama kutsal kitabını açıp sayfalarını okumayı bir türlü akıl edemez. Üstelik bu kitap, inananına ilk hitabında emreder: "Oku!"
İlginç olan, bu emrin sadece bir öneri değil, bir çağrı, bir uyanış çağrısı olmasıdır. "Oku" demek; düşün, araştır, anlamaya çalış demektir. Fakat modern Müslümanların çoğu, namazını, duasını ve ritüellerini yerine getirirken Kur'an'ın kendisine söylediği en temel şeyi –okumayı– ihmal ediyor.
Peki, bu neden oluyor Bilgisizlik, tembellik, acelecilik veya sadece kolaycılık… Belki de Kur'an'ı okumakla yüzleşmekten çekiniyor bazıları; çünkü okumak demek sorgulamak, anlamak ve hayatına uygulamak demektir. Oysa iman, sadece sözle, sadece ritüelle değil, anlayarak ve yaşayarak olur.
Bir Müslüman, imanının temel kaynağına gözlerini kapatırken, sadece kendisini değil, toplumunu da eksik bırakır. Çünkü bilgi, farkındalık ve bilinç, inancın gerçek gücüdür. Okumayan bir iman, kör bir yürüyüş gibidir: Yolunu kaybeder, karanlıkta savrulur.

17