Ey İslam'ın Kızı: Unutma İzzetini!

Tarih şahittir: İslam'dan önce kadın, cahiliye toplumunda diri diri toprağa gömülüyordu. Bir yük, bir utanç olarak görülüyor; pazarlarda bir eşya gibi satılıyordu. İşte böylesi bir karanlıkta İslam geldi ve kadına yeniden insanlık onurunu kazandırdı. Anne olduğunda cennetin kapıları önüne açıldı, eş olduğunda yuvasına huzur kaynağı kılındın, evlat yetiştirdiğinde ümmetin geleceğine yön verdin. Rabbimiz senin için "Cennet annelerin ayakları altındadır" buyuran bir Peygamber gönderdi.

Ey İslam'ın kızı! Allah senin ismini surelerde zikretti. Senin onurunu korumak için Nur Suresi'ni indirdi. Sen, Allah'ın emaneti ve ümmetin şerefisin. İffetin, tesettürün, vakar ve hayan senin tacındır. Ama dikkat et! Dün seni diri diri toprağa gömen cahiliye zihniyeti, bugün seni ekranlarda, vitrinlerde, moda ve reklam tabelalarında diri diri gömüyor. Dün kız çocuğuna utançla bakan cahiliye babası vardı, bugün kızını gösterişin aracı yapan modern cahiliye var.

Ama daha acı olan şu: İslam beldelerinde yaşayan nice toplumlar da bu kirli oyunlara alkış tutuyor. Kadınlarımızı kendi ellerimizle batı kültürünün esaretine teslim ediyoruz. İffeti küçümseyen dizilere, tesettürü hafife alan modaya, kadını meta haline getiren vitrinlere göz yumuyoruz. Müslüman yöneticiler, ümmetin kadınını korumak yerine Batı'ya şirin görünme derdinde. Kadınlarımızı şerefli kılan İslam'ın emirlerini değil, batılın kurallarını takip ediyorlar.

Ey İslam'ın kızı! Sakın aldanma! İzzetini İslam'dan başka yerde arama. Senin onurun vitrinlerde değil, ayetlerde saklıdır. Senin değerini modacılar değil, Allah belirlemiştir. Resûlullah (sav) şöyle buyuruyor: