Ahlâk Gitti, Ümmet Çöktü
Bir gün Hz. Aişe validemize sordular: "Peygamber'in ahlâkı nasıldı"
Cevabı kısaydı ama bir ömre bedeldi:
"O'nun ahlâkı Kur'an'dı."
Gerçekten de Allah Resûlü (s.a.v.), Kur'an'ın yaşayan bir tefsiriydi. Onun hayatına bakanlar, Rahman'ın ahlâkını görürlerdi. Bu yüzden Yüce Allah, onu şöyle tanımlamıştı:
"Ve şüphesiz sen, yüce bir ahlâk üzeresin." (Kalem, 4)
Peygamberimiz, kendisine kötülük yapanları affeder, taşlayanlara dua ederdi. Nefsine zulmedenleri bağışlar, kendisine hakaret edeni bile incitmeden uyarırdı. Mekke'nin fethinde yıllarca işkence eden düşmanlarını affettiğinde, ahlâkın zirvesini göstermişti. Çünkü O şöyle buyuruyordu:
"Ben güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim." (Muvatta, Hüsnü'l-Hulk)
Bugünse ümmet, o yüce örnekten fersah fersah uzak…
Yüzde doksan dokuzu Müslüman olan coğrafyalarda, yalan günlük dil olmuş; iftira, riyakârlık ve çıkarcılık sıradanlaşmış. Sözde "İslam toplumları", dürüstlükte, adalette ve merhamette sınıfta kalıyor. Peygamber'in ümmeti, peygamber ahlâkını kaybetmiş durumda.
Modern çağda İslam, sadece kimlikte kalmış bir etiket… Camilere gidiliyor ama adalet mahkemelerde değil. Namaz kılınıyor ama komşu açken tok yatılıyor. Hacca gidiliyor ama işçilerin hakkı yeniliyor. Müslümanlar kılık kıyafetiyle, tesettürüyle, simgeleriyle dinini gösteriyor; ama ahlâklarıyla asla…
İşte tam bu noktada Gazze meselesine bakalım.
Açık bir soykırım yaşanıyor. On binlerce masum kadın, çocuk, yaşlı katledildi. Evler, camiler, hastaneler yıkıldı. Onlarca yılın işgali, kuşatması, açlığı ve zulmü yaşanıyor. Peki Müslüman dünya ne yapıyor
Petrol zengini Arap ülkeleri susuyor. Bazıları Filistin'i "sorun çıkaran bir yük" olarak görüyor. Bazısı ise siyonist işgale destek veriyor. Yani ümmet sadece ahlâkını değil, vicdanını da kaybetmiş durumda.
Bir zamanlar Kudüs için gözünü kırpmadan cihad eden ecdadın torunları, bugün alışveriş merkezlerinde indirim kovalamakta. Filistinli çocukların yanan bedenleri karşısında, Müslümanların ekranlarda futbol izlemekte oluşu; ümmetin nasıl bir ahlaki felakete sürüklendiğini gözler önüne seriyor.
Peygamberimizin şu hadisi ne kadar da yerinde:
"Kim bir zalimi görür de ona engel olmazsa, Allah onu cezasız bırakmaz." (Tirmizî, Fiten)
Bugün ümmet olarak, sadece ahlâken değil, siyaseten ve insaniyet olarak da çöktük. Zenginliğimiz var ama sadaka yok; sözde birlik var ama fiiliyatta paramparça bir haldeyiz. Oysa Kur'an şöyle diyordu:
"Andolsun, Allah'ın Resulü'nde sizin için güzel bir örnek vardır." (Ahzab, 21)
Peki biz o örneğe ne kadar benziyoruz