Fatih Sultan Mehmed Han'a darbe!

Maalesef diziler eliyle tarihimizi ve tarihîşahsiyetlerimizi yalan yanlış kurgularla gözden düşürme ve itibarsızlaştırma furyası hız kesmeden devam ediyor.

Bu girişim,"Muhteşem Yüzyıl"dizisiyle başladı. Tarihimizin altın çağı olarak bilinen Kanuni Sultan Süleyman dönemi dört sezon boyunca ekranda kaldı. Avrupalıların dahi"Muhteşem Türk", "Büyük Türk"dedikleri bu yüce sultan devri, harem entrikaları arasında kaynadı gitti. Açıkçası bu duruma pek şaşırmadık zira çekenlerin maksadı belliydi...

Peşinden TRT'nin tarih dizileri başladı. Millet heyecanla onlara kilitlendi. Çok şeyler bekliyordu. Önce üç yıl devam eden dizi millete"keçiboynuzu"yedirdi. Kanlı sahneler dışında akılda kalan bir husus yoktu. Bilgilerin 90'ının tarihle ve Ertuğrul Gazi ile irtibatı yoktu. Onu,"Uyanış: Büyük Selçuklu", "Barbaros"ve"Selahaddin Eyyubi"dizileri takip etti. Aynı yanlıştan bir türlü çıkamadılar.

Nihayet sıra cihangir padişah Fatih Sultan Mehmed Han'a geldi ve dizi"Mehmed: Fetihler Sultanı"ismiyle yayın hayatına girdi.

Öncelikle şunu ifade etmeliyiz ki dizi yapımcılarının tek bir derdi ve tek bir gayesi var:Reyting ve Para...Zaten bu ikisi birbirinin ikiz kardeşi gibi. Biri diğerini tetikliyor.

Hedef bu olunca her yol mubah oluyor. Milleti gazlayacak replikler ve birkaç hamasi sahnenin ardından yürüsün entrikalar!Para ile satın aldıkları troller de nasıl olsa sosyal mecralarda reklamlarını bol bol yapacaklar.

"Yapmayın, etmeyin, tarihi çarpıtmayın"diyenlere de yedi yıldır klişe cevaplar hazır tabii. Şöyle ki:

"Bu dizi be kardeşim"... "Belgesel izlemiyoruz"... "Bunda elbette kurgu olacak"... "Beğenmedi isen izlemezsin"... "Şu kadar emeği görmezden gelemezsin"... "Ortada şöyle bozuk diziler varken buna kurban ol"!..

Aslında bu tip ifadeler merd-i kıptinin şecaat arz ederken sirkatini bildirmesi gibidir. Yalan ve iftiralarını kabulleniştir. Bir anlamda,"Evet haklısın, fakat kabul etmek zorundasın, beğenmezsen izlemezsin"demektir.

Peki o zaman bir başkası yarınlarda tarihimizi daha feci senaryolarla bozmaya kalkarsa ne diyeceğiz!O klişe sözler bunlar için de geçerli olacak mı

Sen dizi yapıyorsun diye tarihîşahsiyetleri ve olayları tamamen çarpıtmak bir hak mı oluyor O zaman RTÜK ve benzeri denetim kuruluşlarına ne gerek var!..

Para ve reyting uğruna!

Bu dizilerin sahipleri arada bir basının kültür sayfalarına demeçler verirler. "Şu kadar ülkeye dizimizi sattık, şu kadar para getirdik, tarihimizi kültürümüzü tanıttık"diye caka satarlar. Hangi tarihi ve hangi kültürü tanıttın sorusu ortada yoktur tabii. Dizinin satıldığı ülke sayısının çokluğu ve ortada dönen paranın miktarı onların üzerini çoktan örtmüştür.Zavallı, para ve reyting uğruna tarihini ve değerlerini sattığının farkında bile değildir!

İki asırdır kötülenen karalanan tarihimize doğru bir projektör tutmak onu hakiki veçhesiyle ortaya çıkarmak, gençlerimizde bir tarih şuuru ve bilinci oluşturmak hedefi ile yola çıkılsa o kadar güzel yol alınacaktı ki...

Maalesef onun hiçbir zaman farkına varamayacaklar. Bunlar şunu ıskalıyorlar:Doğru yoldan ilerleyen menzile varır...

Osmanlı doğru, dürüst, ihlaslı, samimi gayretli, dinine vatanına milletine aşk ile bağlı olduğu için büyüdü. Asırlara hükmetti. Bunu gösterseydiniz siz de büyürdünüz. Çektiğiniz entrikalar arasında unutulup gideceksiniz!

Evet devamlılığınız olmayacak. Yüce hünkârlarımıza iftiracılar olarak tarihe geçeceksiniz."Tarihi bozan adamlar"olarak anılacaksınız. İşi bilen hemen herkes evlatlarına,"Oğlum bu dizileri izleme, atanı ecdadını kötüleyene prim verme"diyecektir.

Kazandığınız para bitecek reytinginiz son bulacak ama kaybettiğiniz itibar hiç geri gelmeyecektir. İnsanlar sizleri, büyük bir fırsatı yok ettiler diye anacaktır. Yarınlarda bu konuda çok daha ağır tenkitler alacaksınız.

Nitekim Fatih dizisi de daha İstanbul fethedilmeden tam bir entrikalar girdabına yuvarlandı. Son bir aydır güya İstanbul'un fethi çekiliyor. Fakat İstanbul'un fethi ile ilgili bir ayrıntı görmeniz imkânsız gibi.

Osmanlı tarafı Doğu Roma'ya son darbeyi vurmak için gelmiş değil sanki. Devlet adamları birbirinin kuyusunu kazıyor. Kadınlar birbirini yiyor!Askerler iki bölük olmuş birbirini kesiyor. Sultan Mehmed komutanlarının arasında aciz bir zavallı gibi oturuyor. Yanında Çandarlı hükümdar gibi höykürüyor. Her kafadan ayrı bir ses çıkıyor...

Öte yanda bin yıllık Doğu Roma'nın sonu gelmiş, şehrin düşmesine ramak kalmış, yıkılmaz denen surlar her gün deprem olur gibi sarsılıyor. Hâl böyle iken dizide hayat asude bir bahar ülkesi gibi devam ediyor. Ne bir kargaşa, ne bir endişe, ne entrika, ne birbirinin kuyusunu kazma senaryosu var!

"Fetihler Sultanı" dizisi çöp oldu!

"Mehmed: Fetihler Sultanı"dizisi şu hâliyle tükenmiş durumda. Tamamıyla tarihle hiç alakası olmayan bir zemine kaydırıldı. Bundan sonra da iflah olmaz. Bakınız dizi beş haftadır üç senaryo üzerinden yürüyor.

BirincisiBaltaoğlu Süleyman Paşaöldürüldü. Öldüren muhtemelenÇandarlı Halil Paşaidi. Fakat şüphelerZağanos PaşaileBali Beyüzerine çekildi. İki taraf ve iki tarafın güçleri birbiri ile husumetle kapışıp duruyor. Beyin yakıcı repliklerle izleyicinin adrenali yükseltilmeye çalışılıyor. Genç padişah, sorumlunun ortaya çıkması için çırpınıp duruyor. Evet ortada bir ölü, şüpheler ve amansız bir mücadele var...