Türkiye Cumhuriyeti "Sevr, Lozan" anlaşmalarının tesirinde mi kalıyor!!!
AHMET MARANKİ
1000 yıllık Anadolu toprakların sahibi dünya tarihinde yeri olan Hanlıklarıyla, kurdukları devletlerle, büyük Selçuklu, Anadolu Selçuklu, Osmanlı ve sonra kurduğumuz cumhuriyeti kuranlar Oğuz neslinin türkleri değil miydi!!! İşte ne olduysa birinci Cumhuriyet'te kurduğumuz Cumhuriyet'ten sonra ikinci Cumhuriyet'te bir yerlerden gelen getirilen devşirmeler, yüzyıldır bu ülkeye ihanet etmeye devam ediyorlar!!
Tabii geçen hafta da yazımda yazdığım gibi birinci Dünya Savaşı sonrasında dünya yeniden dizayn edilmiş ve bütün devletlerin faaliyet alanları imza altına alınmıştır!
Kurulan ulus devletlerin sınırları cetvelle çizilmiş liderleri ve kanunları Avrupa'daki kanunlar bakın buraya kayıt düşüyorum sadece tercüme edilerek ülkelerin anayasalarına eklenmiştir aynen Türkiye'de Medeni kanunun, ticaret kanununun, idare hukukunun, ceza hukukunun tamamen Almanya Fransa ve İtalya'dan tercüme edilerek alındığı gibi sadece Türkiye'deki TC vatandaşların sadece Müslüman olanların İslam hukukuna göre gömülmelerine müsaade edilmiştir!!!
AVRUPA YASALARI AYNEN TÜRKİYE'DE KANUNLAŞTIRILIYOR!
Aynı yasalar bugün İstanbul Sözleşmesi'nde, iklim yasasında, salgın yasasında, maden yasasında olduğu gibi Fransa ve İngiltere'deki orijinallerinin çevirisi ile TBMM'de oy çokluğu ile kabul ettirilip kanunlaştırılmıştır!
Çünkü bunlar, Türkiye'nin ulus devletini kurduranlar istedikleri zaman istediklerini yaptıramadıklarında, hükumetleri ülke içinde oluşturdukları kaos ve spekülasyonlarla ülke ekonomisini yüksek enflasyon ve Devalüasyon durumuna getirip seçmen gözünde hükümetleri ve direnen liderleri küçük düşürüp rahmetli Turgut Özal, rahmetli Necmettin Erbakan döneminde olduğu gibi ya zehirleyerek yok edip makamdan indirmişler ya da ihtilal girişimi ile makamlarından alıkonulmuşlardır!!! Ulus devletlerin kaderi bu olmamalıdır!
SEVR ANLAŞMASI HÜKÜMLERİ HÂLÂ DEVAM MI EDİYOR
Geçen hafta birinci Dünya Savaşı sonrasında Orta Doğu'da veya Avrupa'da;
ULUS DEVLET VE SERMAYE DEVLETİ DİYE;
Dünyadaki devletlerin hayatiyetlerini devam ettirebilmeleri için başta birleşmiş milletler daha sonra da NATO içindeki konumlarını muhafaza edebilmeleri için mutlaka bu iki uluslararası kuruluşun kararları da oluşunda hareket etmesinin zorunlu olduğunun altını çizmiştim!!!
İşte Türkiye'de son yıllarda ekonomik darboğazları bir türlü aşamayan ve dışardan ithal edilen ekonomi bakanları ve ekonomik konseyler ve Merkez bankaları üçlüsünün iş birliği tamamen birinci Dünya Savaşı sonrasında Kâtipliğini yapıp bize zorla imzalattıkları SEVR ANLAŞMASI VE LOZAN HÜKÜMLERİNİN TÜRKİYE'DE HALEN GÖRÜNMEZ BİR EV TARAFINDAN DEVAM ETTİRİLDİ GERÇEĞİDİR!
Dikkat ederseniz Recep Tayyip Erdoğan'ın faizi sıfırlama, üretimi arttırma gayretleri sonunda; yüzde altılara kadar inen enflasyon gayretleri bir anda Türkiye'de daha önce görevden alınan bakanların ve aynı Merkez Bankası ve ekonomi kurmaylarının tekrar göreve getirilmesi ve Türkiye'de faizin %50'lere enflasyonun %60 çıkması sebeplerinin arkasındaSEVR'in 236. maddesi mi sebep oluyor!
Geçen hafta da detayı ile dile getirdim.
SEVR anlaşmasının 236. maddesine göre devlette iktisat komisyonunu kurup onun direktifleri doğrultusunda hareket etme zorunluluğu maddesini açık olarak dile getirmiştim!!!
Aynı şekilde yine Birleşmiş Milletler'in müdahale kararı olmadan hiçbir ulus devletin hiçbir ulus devlete ambargo koyması, müdahale etmesi, limanlarını kapatması, ticareti kesmesi.. Vesaire gibi ikili anlaşmalarla ve uluslararası anlaşmalarla kendilerini bağladığı anlaşmalara karşı bir yaptırım uygulaması asla mümkün değildir!
O ülke için Birleşmiş Milletler'in müdahale edebileceği savaş sebebidir!