RTÜK, TRT, Fetihler Sultanı Mehmet ve diziler (2)
AHMET MARANKİ
Geçen makalemde Selçuklu ve Osmanlı tarihi dönemleri ile ilgili son olarak da Fetihler Sultanı Mehmet hakkında medyadaki yayınlanan dizilerle ilgili medyada bu konunun uzmanı olan akademisyen tarihçiler, sanat tarihçileri ve bu sahada eser vermiş kitap yazmış insanların tenkit ve tavsiyelerini belki dikkate alırlar diye kayda düşmüştüm!
Aynı zamanda da bu köşede yayınlanan makalemizin sonundaki WhatsApp bilgi ve ihbar hattımıza bu sahada defalarca yazı yazıp, hocam bunları neden yazıp uyarmıyorsun, hatta daha da ileri giden takipçilerimyoksa tenkit etmekten mi, doğruları söylemekten mi çekiniyorsun, anlayamadık vs. gibiyorumlarla bizi istikamete davet etmeleri de nefsimizi yenme noktasında önem gördüğümüz için bu sütunlarda bir kere daha paylaşıyorum!
"Mazlumun ahı yıkar Şah-ı!" diyen Akşemseddin'in uyarısına rağmen büyük Osmanlı sultanı fetihler sultanı Mehmet iktidarında dizide adaletsiz bir infaz yapılıp şeriatın uygulanmadığı bir dönem yaşatılmıştır!
Bizim bildiğimiz Osmanlı ve Selçuk'la ecdadımız yanındaki şehir, İslamların fetvalarını bile Kanuni'de olduğu gibi, hatta Şeyhülislam Zenbilli Ali Efendi'nin yine tarihe geçen kayıtlarıyla"sultanım sen kurtardın şimdi hesap verme zamanı bizde"diyerek sözleri de bütün yöneticilere tarihçilere ve dizi yapımcılarına ışık olmalıdır!
Benim kanaatime göre bu gibi dizilerin hem RTÜK hem de TRT gibi bir devlet kanalında yayınlanması da Türkiye Cumhuriyeti devleti ve hükümetinin ilgili birimlerinin de onayını almış gibi görüntü vermesi işin en acı ikinci yönüdür!
DEVLET KURUMLARI NEDEN SUSKUN!
Yine aynı zamanda Türkiye'deki Kültür Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, en önemlisi de Türk dil ve Tarih Kurumu ve Diyanet İşleri Başkanlığı'nın dizi hakkında bu kadar hadise yaşanmasına rağmen suskunluğudur!
Türk'ün şanlı tarihini yansıtacak bu gibi diziler mutlakaaynı Çağrı filminde olduğu gibidünyadaki pek çok ilim ve bilim adamlarının ve fetva eminlerinin ve devlet yetkililerinin onayıyla senaryolar onaylanmalıdır!
Küçük bütçelerle ve yanlış ve eksik senaryolarla değil; gelecek nesillere gerçek tarih şuurunu verme noktasında diziler yapılması devlet tarafından teşvik edilmelidir!
Son yıllarda iktidardaki hükümetin ve Recep Tayyip Erdoğan'ın milli dizilerdeki hassasiyetini bilen biri olarak devlet bütçesinden pek çok farklı desteklerin yapıldığını bilen bir kişi gibi yine tarihe kayıt düşmek istiyorum!
Bu gibi diziler dizideki subliminal mesajlar ve bilhassa tarihte hiçbir kaydı bulunmayan hadiselerle ilgili olarak da sözdekurgu yapıyoruz(!) diyerek tarihimizi tarif ediyorlar, ecdadımız karşı insanlığa ve yeni nesillere ve dünyaya Türk ve Türk devletlerine Selçuklu atalarımız ve Osmanlı atalarımıza hayran olan dünya devletlerinin insanlarına da nefreti uyandırıyorlar!
BÜTÜN DİZİLER MERCEK
ALTINA ALINMALIDIR!
Dünyanın dikkat merkezinde olan ve küresel güçlerin en büyük düşman addettiği Anadolu vatanımız ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin içinde son yıllarda büyük manipülasyonlar, pek çok paralel yapıların müdahalesi ve içimizdeki ihanet şebekelerinin oyunlarıyla karşı karşıyayız!
Milletin tek eğitim, daha doğrusu asimilasyon organı olan medya ve bilhassa görsel medya ve televizyonlar eliyle bugün insanlara hem beyin kodlarının arka loblarına yani hafıza noktasına subliminal mesajlar verilmesi yanında; şüphelerle dolu kelime cümle ve olaylar gündeme getirilerek yapılan bütün diziler ve senaryolarda bana göreişini doğru yapanlar yanında;

238