Kuzey Arslan'ı Destanı!

Garkad ağacı konuşamasa da kimi gizleyeceğini biliyoruz.

Tarih boyunca yazılan destanlar insanlara yol göstermiştir..!

Şeytan bunu bildiğimizi biliyor ve Garkad'a yalan söylüyor! Ağacın Melhame'den ve Arslandan haberi yok! Kuzeyde şimalin sık ormanında kadim kitaplarda anılan cinlerden ve insanlardan destanları duyulan bir aslan!

Ay Işığında yanan,gün ışığında alev rengiyle; üç bin yıllık yeleleriyle kıyamet gibi duruyor..!

Hilal gökyüzünde, yıldız önünde, gölgesinde 313 Arslan yavrusu üzerlerinde..!

Bedir kokusu birbirlerine vakti soruyor..!

Arslanın yüzünde öfke yok..! Ama acıma da yok..! Göğsünde mazinin tertemiz zaferleri gözlerinde güney pençelerinde bela dişlerinde katliam haberleri!

Kardan bir orman soğuk mu soğuk!

Onu durduran semavi bir buyruk!

Henüz kükreme! Önce Melhame.

Elçiler öldüren kavim yeryüzünde iki kez fesat çıkaracaktı!

Üçüncüsü yoktur!

İki kez belirlenmiş bir saatti! ilk fesatta üzerlerine güçlü kuvvetli kullar gelmişti bu yerine getirilmiş bir vaatti!

Çocuk öldürmeyi firavundan öğrendiler!

Akılları iz'anları yok!

Oysa örnekleri Hz Musa idi zulümden kurtarana değil zulmedene benzediler!

Filistin Beyti Makdis'dir Mescid-i Aksa'dır,

Mescid-i Aksa Filistin'linin değil!

Arabın Acemin değil!

Âlemlerin Rabbi olan Allah'ındır.

Kâbe gibi harem-i şeriftir inananlara Allah'ın emanetidir.

Ey bir buçuk milyar..! Gazze'de bebekler ölmezse mahşere kalırdı belki ama kalmayacak..! Kara bir bulut gibi çökecek üzerimize!

İnanan, inanmayan, dinlemeyecek! Durmayacak! Dinlenmeyecek! Kanatlarımızı kıracak en önce bize dokunacak! Dünyayı kasıp kavurmadan önce bize dokunacak!

Nice yabancı kuşları Ebabil yapacak!

Gazze'den yana olanları iyiler defterine yazacak, yüceltecek ,bakıp hayret edeceğiz ve utanacağız..! Bu yaklaşan karabulut yağmur yüklü değil kıyamet gibi olacak!

Kötülerin gecelerini yakacak!

Gazze geceleri çocukların feryadı elbet göğü yere indirecek!

Bir mü'min olarak utanacağız!

Peygamberlerden meleklerden Allah Teâlâ'dan utanacağız..!

Gazze'nin mazlum kızları ve oğulları şehit çocukların ellerinden tutarak girecek Kudüs'e!

Eğer önlerinde Rasulullah olursa;

Mekke'nin, Medine'nin, Kudüs'ün imamı girerse mescide bizi görmesin diye Hz Muhammed Mustafa'dan saklanacağız..!

Ve nihayet bir gün!

Bir gün Vallahi bir gün sebebi bilinmez!

Güneşte bir alamet mi olur!

Gazze'li çocukların sesi mi! Batı Şeria'da, Ramallah'ta yoksa Han Yunus'ta kadınların yangın feryatları mı..!

Mescid-i Aksa'da mazlum bir nida İsrafil'in SUR'una mı dönüşür bilinmez ama ;

O ses ilk önce kuzeyde duyulacak..!

Şimalin sık ormanından bir kükreyiş titretecek dünyayı..!

Ölmeden önce ölenler dirilecek!

kendi beden kabrinde asırlardır dinlenen, kalbinden başka kimseyi dinlemeyen yiğitler,

Cabiye şehitlerine benzeyecekler..!

saçlarını kazıtmış doğdukları gibi sağ temiz, başlarda söz verdikleri Allah'a hamd ederek yürüyecekler..! Her sokak başından, her şehir, her ülkeden, toplanıp çoğalacaklar..!

Nehirler deniz olacak ,nehirden denize kadar ..! O gün elçiler öldüren kavim! Kitabınızın size söylediğini yapın! Yahud'a da bildirin ve Yeruşalim'e de işittirin..!