Küresel şeytanın yazdığı senaryo! İran saldırısıyla devam etmektedir!

Ahmet Maranki

İslam dünyasının bugün ihtiyaç duyduğu şey; mezheplerin ötesinde bir kardeşlik, etnik kimliklerin ötesinde bir millet bilinci, sınırların ötesinde bir dayanışma ruhudur.

Bu topraklar bunu yapabilecek kapasiteye sahiptir. Çünkü bu toprakların mayasında kardeşlik, birlikte yaşama kültürü ve ortak acıların getirdiği derin bir tecrübe vardır.

Büyük İsrail hedefi, emperyal aklın yüzyıllık düşüdür. Ama bu düşü kâbusa çevirecek olan biziz.

Orta Doğu'da, Kafkaslar'da, Balkanlar'da Türkiye olarak, sadece kendi ayakta kalışımız için değil, Ata mirasımız olan Osmanlı topraklarında Kafkaslar'da Türkistan'da, Orta Doğu'da ve Afrika'da olmamız gerekli yanda;

Libya'daki varlığımız Mısır'la olan ittifakımız, Irak'ın birliği, Suriye'nin toparlanması, Filistin'in özgürlüğü, İran'ın bağımsızlığı, Lübnan'ın huzuru için de mücadele vermeliyiz.

Bu, siyasal bir seçenek değil; tarihsel bize emanet bırakılan topraklarımızda soydaşlarımızın ve dindaşlarımızla birlikte beraber yaşama ve ahlaki bir sorumluluktur.

Bu coğrafyanın geleceği; başkalarının haritalarında değil, bu toprakların evlatlarının kalbinde, aklında ve birliğinde yeniden yazılacaktır. Artık vakit; geçmişte yapılan hatalardan ders çıkarıp, geleceği ortak akılla inşa etme vaktidir.

İSRAİL'İN İRAN'A SALDIRISI TÜRKİYE'YE

DERS OLMALIDIR!

Iran'da olan son hadiseler faili meçhul cinayetlerin devletin en önemli bilim adamları askerleri yetişmiş kadrolarını hedef almaları. Nokta Atışıyla yok edilmeleri içerdeki hainlerin ispatıdır!!!

Bunun çok fazlası Anadolu topraklarında 100 yıldır ihanet içinde her on yılda bir yurt dışındaki küresel şeytanın işbirlikçileriyle beraber yaptıkları 1960 ihtilalinde astıkları başbakan ve bakanlar yanında 1971'de demokrasiye vurdukları darbe ve masonik hükümetlerin iktidar yapılışı yanında tekrar hayata geçen demokratikleşme sürecinde seçim ve iş başına gelinen yönetimleri devirip 12 Eylül ihtilalinin yapılması hep bu gizli kripto ellerin eliyle olmuştur!!!

Daha sonra yaşanan ve yaşatılan 28 Şubat süreçleri ülkenin bölünmez bütünlüğüne vurulan bir darbe olmak yanında hâlâ içimizi sızlatan çözümlenmemiş cezalandırılmamış süreçler devam etmektedir!!!

Nihayet 15 Temmuz ihanetinde içimizdeki sadece malum paralel yapı değil pek çok paralel yapının devletin bütün dinamik güçlerini ele geçirip kendi emelleri uğurunda kullanmalarına müsaade edilmediği için her an aynı müdahaleleri yapma tehlikesi ile karşı karşıya olduğumuz 15 Temmuz adresinde yaşadığımız gerçekleri bir daha yaşamamak için bunlar hakkında da Türkiye Cumhuriyeti'nin EBED MÜDDET DEVLET anlayışı çerçevesinde acilen bunlara müdahale edilmeli yine hukuk çerçevesinde hesap sorularak gerekirse mallarına el koyulup sınır dışı edilmeleri gerçekleştirilmelidir!

Nükleer çalışmaları ve denetimini kendileri masadan kalkarak terk etmelerine rağmen kendilerini haklı çıkarma açısından yaptıkları bu mizansenler ve tiyatrolar YILLAR ÖNCE YAZDIKLARI SENARYOLARIN HAYATA GEÇİRİLME PROJELERİDİR!

1945 yılında İsrail'in Birleşmiş Milletler'e kabulü ile birlikte bölgede fitnenin ateşi tetiklenmiş sözde ARZU MEVUD ASLINDA İSE BÖLGEDEKİ FIRAT VE DİCLE VE SU KAYNAKLARINI ELE GEÇİRMEK DAHA SONRASINDA DA YERALTI ZENGİNLİKLERİNİ ORTAK OLMA İDEALLERİ YATMAKTADIR!

DÜNYA TARİHİNDE KARANLIK DÖNEME DOĞRU GİDİŞ HIZLANMAKTADIR!

İİT-İslam işbirliği Teşkilatı:

Orta Doğu'da yaşanan ve İslam ümmetine büyük bir saldırı haline dönüşen hadiselerin daha fazla da yaşanmaması için başta 57 İslam ülkesinin İslam İşbirliği Teşkilatının hiçbir yaptırım gücü olmayan kuvveti aktif hale geçirilerek birlik sağlanmalıdır!