Kötü haber bağımlılığı

Türkiye'de insanlar neredeyse her sabah yeni bir kötü habere uyanıyor. Felaketler, krizler, tartışmalar, öfke üreten başlıklar artık şaşırtmıyor. Tam tersine bunlar günlük rutinin bir parçası. Hatta neredeyse bir tür bağımlılık haline geldi. İnsanlar artık "bugün ne olmuş" diyerek başlıyor yeni güne.

Kötü haberlere bağımlılık, insanın aslında görmek istemediği halde felaket, kriz ve trajedi içeriklerini durmadan okumasıdır.

Beyin tehlikeyi kaçırmamak için "Ya önemli bir şey olduysa Durumu anlamalıyım ki hazırlıklı olayım" diye sürekli alarm halindedir. Bu yüzden kişi kötü hissetse bile okumayı bırakamaz ve bu durum zamanla bir kısır döngüye dönüşür.

***

Psikoloji bu davranışı, insanın belirsizlik karşısındaki kontrol arayışıyla açıklıyor. Sorun şu ki bu yöntem gerçek bir kontrol sağlamaz, sadece kaygıyı canlı tutar.

İşte tam bu yüzden, bazı yapılar insanların bu zayıf noktasını kendi çıkarı için kullanır. Felaket başlıkları, sert söylemler, sürekli kriz havası yaratmalarının sebebi aslında çok basittir.

Kötü haber dikkat çeker. Dikkat güçtür. Güç de her yerde işe yarar. Mesela, medya kuruluşları için korku en hızlı tıklanan içeriktir. Ne kadar çok tıklanırsan, o kadar çok reklam geliri elde edersin.

Siyaset açısından değerlendirecek olursak toplum sürekli tehdit hissedince düşünme refleksi zayıflar. Kaygı yüksek olduğunda insanlar daha kolay yönlendirilir.

***

Kötü haber akışı, belli grupların elinde bir atmosfer yaratma aracı olarak da kullanılır. Bir tarafı sürekli olumsuz haberlerle gösterirsen, o taraf "sorunlu" gibi algılanır. Diğer tarafı olumlu haberle parlatırsan "çözüm merkezi" gibi görünür. Böylece gerçek değil, algı gündemi belirler.

Haber dilinin sertleşmesi, başlıkların giderek daha felaket tellalı hâle gelmesi, aynı olayın defalarca tekrar edilmesi de tesadüf değildir.

Toplum psikolojisi üzerine çalışan herkesin bildiği gibi bir olay ne kadar sık tekrar edilirse o kadar kolay normalleşmeye başlar.

Örneğin, bir mesele ilk kez yaşandığında insanlar güçlü tepki verir. Öfkelenir, sorgular, hesap sorar, itiraz eder. Ama aynı tür olay tekrar tekrar yaşandığında bu tepki giderek azalır. Şok etkisi biter. İnsan önce yorulur, sonra alışır, en sonunda da "bu ülkede her şey olur" noktasına gelir ve "yapacak bir şey yok" algısı yerleşir.