Gizli İkna Sanatı
Son zamanlarda sıkça duyduğumuz bir kavram var: algı yönetimi.
Hani atalarımız "Bir şeyi 40 kere söylersen olur" demiş ya! İşte bu söz, aslında algı yönetiminin eski zamanlardaki bir yorumu.
Algı yönetimi genellikle reklam dünyasında çok kullanılır. İhtiyaç duymadığımız, hatta almak istemediğimiz ürünleri bize satmanın en etkili yoludur.
Mesela reklamlarda izlediğimiz o mutlu ev hanımı sahnesini düşünelim: Son derece bakımlı, güzel bir kadın, kullandığı deterjan sayesinde öylesine mutludur ki! Neşesinden yanına varılmaz. Kocası ve çocukları eve geldiğinde onun tertemiz yaptığı evi görünce gururla gülümserler. Özenmemek elde değil, değil mi
Ama gerçek hayat böyle mi Siz evde böyle mi temizlik yapıyorsunuz Kocanızın gömleğindeki leke çıktığında, ya da ütü yaparken siz de reklamdaki gibi mutluluktan havalara uçuyor musunuz
İşte reklamlar yalnızca bir ürünü tanıtmakla kalmıyor; bize bir yaşam tarzı ve duygu da satıyor. Yeterince tekrarlandığında, o ürüne aşina oluyor ve farkında bile olmadan benzerleri arasından onu seçiyoruz.
Yani, algı yönetimi aslında psikolojik tekniklerle kullanılan bir ikna aracı. Hedef kitlenin belli bir yöne çekilmesine ve rızasının istenilen biçimde şekillendirilmesine yarıyor. Bu artık sadece iletişim veya reklam gibi alanlarda değil, siyasette de en güçlü silahlardan biri hâline gelmiş durumda.
Önce halkın hassas olduğu bir konuda, medyada çarpıtılmış veya asılsız bir haber yayılır.
Mesela, Trump yönetimi döneminde Amerika'da "Seçimlerde büyük çapta hile yapıldı" iddiası buna iyi bir örnek.
Bu iddiayla iki şey başarılmış olur: Birincisi, kamuoyunda bir kriz algısı yaratılır ve sistemin çürümüş olduğu vurgulanır. İkincisi, bir "öteki" bulunuryani, seçimleri "çalmakla" suçlanan bir grup.
Oysa seçimlerde hile yapıldığına dair somut bir kanıt yoktur. Bağımsız kurumlar bunu defalarca yalanlamış, mahkemeler reddetmiştir. Ancak artık bu gerçeğin pek bir önemi yoktur!
Çünkü algı çoktan yaratılmış, toplum ikiye bölünmüş ve büyük bir kesim seçim sonuçlarını sorgular hâle gelmiştir.
İşte algı yönetimiyle bir gerçek manipüle edilip, insanlar böyle yönlendirilebiliyor.
Trump'ın 2020 ABD başkanlık seçimlerinde hile yapıldığı iddiaları, seçim sonuçlarının meşruiyetini sorgulatarak, Trump'ın yenilgisini kabul etmeme ve sonuçları değiştirme çabalarına zemin hazırlamıştır. Bu tür iddialar, Trump'ın destekçilerini harekete geçirerek, seçim sonuçlarına karşı protestolar düzenlemelerine ve siyasi baskı oluşturmalarına neden olmuştur. Ayrıca bu iddialar, Trump yönetimine yönelik eleştirilerden ve olumsuz haberlerden dikkatleri başka yöne çekerek, kamuoyunun farklı konulara odaklanmasını sağlamıştır.
Siyaset, yalnızca yasalar ve politikalarla değil, insan psikolojisi, sosyal dinamikler ve toplum mühendisliğiyle şekillenmekte. Günümüzde sosyal medya, bireylerin haber aldığı veya eğlendiği bir platform olmanın ötesine geçmiş, siyasi kampanyalardan reklam stratejilerine kadar güçlü bir manipülasyon aracı hâline gelmiştir.
Eskiden propaganda, afişler ve televizyon reklamlarıyla yapılırken, bugün kişiye özel içeriklerle yapılmakta. Örneğin, 2016 ABD seçimlerinde, Facebook'tan elde edilen verilerle seçmenlerin psikolojik profilleri çıkarıldı ve onlara özel reklamlar gösterildi. Kararsız seçmenler belirli mesajlarla etkilenerek