Geleceği Okuyan Adam

Ray Kurzweil, "gelecekten haber veren adam" diye anılan ama aslında bir müzisyen, mucit, bilim insanı ve teknoloji filozofudur. Klasik bir çılgın dahi. Şu an Google'da mühendislik direktörü. Özellikle yapay zekâ ve doğal dil işleme projeleri üzerinde çalışıyor.

1948 doğumlu Kurzweil, henüz 17 yaşındayken bilgisayarla müzik besteleyen bir program yazdı. O dönemde çoğu insan bilgisayarın ne işe yaradığını bile bilmezken, o makinelerin bir gün insan gibi düşüneceğini söylüyordu. Daha sonra görme engelliler için yazıyı sese çeviren bir cihaz geliştirdi. Bu buluş sayesinde binlerce görme engelli kitap okuyabildi.

Zamanla Kurzweil yalnızca mucit değil, aynı zamanda fütürist olarak tanındı. Yani geleceği bilimsel verilerle tahmin eden kişi. Türkçeye çevrilmiş iki önemli eseri bulunuyor. Biri 'İnsanlık 2.0- Tekilliğe Doğru Biyolojisini Aşan İnsan' adlı kitap. Bu eserde insan bedeninin biyolojik sınırlarını aşacağı, zekânın makinelerle birleşeceği bir geleceği anlatıyor. Diğeri 'Bir Zihin Yaratmak'. Bu kitapta ise insan beyninin nasıl çalıştığını ve yapay zekânın bu yapıyı nasıl taklit edebileceğini açıklıyor. Her iki kitap da onun teknolojiyi, insanlık tarihinin evrimi açısından ele aldığını gösteriyor.

***

Kurzweil'in bugüne kadar gelecekle ilgili bilinen birçok tahmini doğru çıktı. Örneğin, 1990'larda internete dayalı sanal iletişimin hayatın merkezine oturacağını söylemişti. "Cep telefonları kişisel asistanlara dönüşecek" dediğinde kimse inanmamıştı. Bugün akıllı telefonlar elimizden düşmüyor. Her işi telefonla halleder, hatta her şeyi telefona sorar olduk. Ayrıca yapay zekânın müzik, yazı, tıp ve eğitim gibi alanlarda üretken hale geleceğini de yıllar önce yazmıştı.

Dedik ya gelecekten haber veren adam diye, Kurzweil'in en çok konuşulan öngörülerinden biri yapay zekânın 2029 yılına kadar insan zekâsına eşit düzeye ulaşacağıdır. Ona göre bu tarih, insanlığın kaderinde bir dönüm noktası olacak. Çünkü o günden sonra makineler sadece bizim araçlarımız olmayacak; birlikte düşüneceğimiz, birlikte karar vereceğimiz varlıklara dönüşecekler. Yani önümüzdeki 5–10 yıl, yapay zekânın sadece hızla geliştiği değil, insanla iç içe geçtiği bir dönem olacak. Artık konu, makinelerin bizi anlaması değil, bizim makinelerle birlikte düşünebilmemiz olacak.

Kurzweil'in en iddialı öngörülerinden diğeri de, insan beynine yerleştirilecek mikro çiplerle düşüncenin doğrudan bilgisayara aktarılabilmesi. Bu teknoloji sayesinde iletişim, dilden bağımsız hale gelecek. İnsanlar duygularını ya da fikirlerini sözcüklere dökmeden paylaşabilecek. Gözle görülmeyeni görmek, kulağın duyamadığını duymak artık bilim kurgu değil, gündelik yaşamın bir parçası olacak.

***

2025 sonrası içinse daha iddialı şeyler söylüyor. Ona göre birkaç yıl içinde yapay zekâ yalnızca konuşmakla kalmayacak; duygusal zekâsı da gelişecek. İnsanlar makinelerle duygusal bağlar kuracak. Eğitim, sağlık, ekonomi gibi alanlar tamamen kişiselleştirilecek. Hastalıkların çoğu genetik düzeyde tedavi edilecek. Nanoteknoloji sayesinde insan vücudu hücre düzeyinde yenilenebilecek. Kurzweil, bu sürecin insan ömrünü uzatacağını düşünüyor. Hatta biyolojik ölümsüzlüğün mümkün olacağına inanıyor.