Madenler kamusal maldır

Kamusal mal, üretim ve tüketiminde rekabetin olmadığı, üretildiğinde tüm tüketicilerin ortak yararlanabildiği, bazı birey ve grupların tüketiminden dışlanmadığı, toplumun gereksinimini karşılamak üzere kamu yararı gözetilerek sürekli, düzenli üretilen mal ve hizmetlerdir. Madenler, tarım kapsamında kamusal maldır.

Osmanlı Devleti, ekonomik ve hukuki nedenlerle madenleri işletememiştir.

Madencilik ve hukukunda devrim, temel değişiklik 1934 Anayasası ile getirilmiş; madenlerin işletilmesi bir kamu hizmeti olarak kabul edilmiş, bu hizmeti gerçekleştirmek, madencilik ve metalurji ürünleri alanında faaliyet göstermek, yeraltı kaynaklarını değerlendirmek, işletmek üzere 1935 yılında 2985 sayılı kanunla Etibank kurulmuştur. Maden arama kamu hizmeti sayılarak Maden Tektik ve Arama Enstitüsü (MTA) kurulmuş; maden kamu malı, işletilmesi de kamu hizmeti kabul edilmiştir.

DP döneminde 1954 yılında çıkarılan 6309 sayılı Maden Kanunu'nda, madenlerin devletin hüküm tasarrufu altında olduğu ifade edilmekle beraber, maden işletmelerinin özel kişilere ve yabancı sermayeye verilebileceği de kabul edilmiştir.

1982 Anayasası'nda da doğal servet ve kaynakların devletin hüküm ve tasarrufu altında hükmü yer almıştır. 1985 tarihli 3213 Maden Kanunu'nda anayasa hükmü doğrultusunda düzenleme yapılarak, madenlerin içinde bulundukları arazinin mülkiyetine bağlı olmadığı açıkça belirtilmiştir. Yasaya göre madenlerin aranması ruhsata bağlıdır. Arama ruhsatı sahibi yasal koşulları yerine getirdiğinde 10 yıldan daha kısa olmamak üzere 60 yıla kadar uzatılabilen ön işletme ruhsatı ve işletme izni alır. Madenlerin işletme sahası özel mülkiyet kapsamında ise gerektiğinde kamulaştırılabilir. MT Genel Müdürlüğü herhangi bir ruhsat ve izne bağlı olmaksızın madencilik yapılabilecek tüm sahalarda arama yapabilir. Her alanda olduğu gibi madencilik konusunda da sömürge düzenine yol açan yasal düzenleme, 577 sayılı yasa ile 2004 yılında AKP iktidarında yapılmıştır.

On beş müessesesi, yedi bağlı ortaklığı, beş iştiraki ile ülkenin madencilik sektörünün en büyük kuruluşu Etibank da özelleştirme kapsamına alınarak madencilik bir kamu hizmeti olmaktan çıkarılmıştır.

Madencilik gibi çevre kirliliği yaratan, çevreye negatif etkileri, sosyal maliyeti olabilecek bir faaliyet alanının yerli ve yabancı sermayenin sömürüsüne açılmasının hedefi, bir ekonomik nedeni de yoktur. Yabancı sermaye, çoğu kez izin ve idare ile doğabilecek sorunların çözümü için ufak paya sahip işbirlikçi yerli bir ortakla ülkeye giriş yapar.

Kâr ençoklaması, firma değeri maksimizasyonu amaçlı özel kesimin, üretimde iş güvenlik önlemleri olmaması, yeterli arıtma tesisi kurmaması, madeni verimli işletmemesi, hazır çıkarma maliyeti az kısmını istihraç ederek maden ocağını kapatması, yüksek fiyat uygulaması madencilikte "sosyal refah kaybına" yol açmaktadır.