Son kale CHP yıkılmamalıdır!

Kuvayı Milliye, Milli Mücadele, bağımsızlık savaşımıyla eşanlı din motifli dış destekli karşı hareket başlamıştır. Mustafa Kemal Paşa'nın Amasya Tamimi, Sivas Kongresi ertesi ülkede karşıt iç ayaklanmalar başlamış, bağımsızlık savaşı boyunca sürmüş, bastırma gücü olarak Kuvayı İnzibatiye oluşturmaya dahi girişilmiştir.

Karşıt hareket, bağımsızlık savaşı kazanıldıktan, Cumhuriyet ilan olunduktan sonra da Cumhuriyeti ve TC vatandaşlığını içselleştirmemiş, Mustafa Kemal Atatürk ile CHP karşıtı olarak sağcı partileri desteklemiştir. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ardında kümelenmiş, Serbest Cumhuriyet Fırkası'nı desteklemiş, DP'yi iktidara getiren güçlerden biri olmuştur.

DP'yi Cumhuriyet karşıtı grubun yanı sıra ülkede emperyal güçlerle işbirliğinden yana komprador grup, savaş yıllarının sıkıntıları, dış dinamikler iktidara taşımıştır. Dış güçlerin, emperyalizmin Mustafa Kemal ve CHP karşıtlığı izlenecek politikalarda dikkate alınmalı; CHP'nin Cumhuriyetin bağımsızlığını savunuculuğu, kalesi olduğu ön planda tutulmalı, içeriden ve dışarıdan yanıltıcı telkinlere kapılınmamalıdır.

DP devri sabık yaratmama kaydıyla iktidara gelmiştir ama bir şekilde CHP'yi kapatmayı, saf dışı bırakmayı da gündeme getirmiştir. CHP'nin ancak devlet desteğiyle yaşamını sürdürebileceği öngörüsü ile mallarına el konması girişiminde bulunulmuştur. Önce 11 Ağustos 1951 tarihli 5830 sayılı kanun ile Türkiye genelinde tüm Halkevleri kapatılarak mal varlığı Hazine'ye devredilmiş, ardından 14 Aralık 1954 tarihli yasa ile CHP'nin hemen hemen tüm mal varlığına el konmuş, bir yerde zoralım yapılmıştır.

CHP varlığını sürdürmüş, 1957 seçiminde oy oranını yüzde 40'ın üstüne yükseltmiş, 1960 sonrası başarılı koalisyon hükümetleri kurmuş, 1973 ve 1977 genel seçimlerinde de birinci parti olmuştur. 12 Eylül darbesi, askeri yönetim 16 Ekim 1981 tarihinde CHP'yi kapatmış, yöneticilerine de siyaset yasağı getirmiş, tutuklamalar olmuştur.

1992 yılında yeniden açılan CHP'nin günümüzde de itiraf, etkin pişmanlık, gizli tanık gibi yozlaştırılmış delillerle kapatılmasına dolaylı olarak girişilmiştir. İstanbul il başkanlığına, geçerli kongrelere, örgüt iradesine karşın kayyum ataması sürdürülmüştür. DP ve askeri yönetimler doğrudan yasa çıkararak açık düzenleme yapmışken günümüzde dolambaçlı yollara başvurulmaktadır.

CHP, 1992'de açıldıktan sonra 2024 yerel seçimine değin etkinlik gösterememiş majestelerinin muhalefeti gibi hareket etmiş, dolayısıyla varlığında iç ve dış güçler tarafından dokunulmamıştır. Ta ki 2024 yerel seçiminde yeniden birinci parti olup hareketlenmiş, iktidarın bir numaralı adayı olmuş, CHP'nin kapatılması yine gündeme gelmiştir.