Kalkınma engelleri
Ekonomik kalkınma, büyüme konusuna odaklanıldığında ağırlıklı olarak yatırım, sermaye birikimi, finansman, teknoloji gündeme getirilir. Kalkınma engeli değer yargıları kurumsal yayın gözardı edilir. Sorunun çözümü değer yargılarının, davranış biçimi ve kurumsal yapının değişmesidir. Ekonomik kalkınma sermaye birikimine, yatırıma, kaynağa finansmana indirgenemez.
Bir toplumdan bireyler değer yaratmak yerine rant, getirim sağlama arayışında ve elde edilen rantı sağlayanlarla paylaşma eğilimindelerse, itibar amaçlı gösteriş harcamalarında bulunuyorlarsa zaman tercihleri kısa vadeli ise bu tür değer yargıları davranışları, atalet de yaratarak işgücüne katılma oranını düşünerek, ekonomide geri dönüşlü çaba, emek, arz eğrisine (backward sloping supply curve of effort) ve faizlerin yüksek olmasına yol açarak kalkınma için engel oluşturur.
Bürokraside liyakat, kamuya hizmet anlayışı yerine emre itaat, sadakat, belli kişi veya çevrelere hizmet aranıyorsa, bürokrasi kendi çıkarını gözetiyor, güç ve itibarını artırarak kendi refah düzeylerini amaçlıyor, hatta idari kararlarla sağlanan rantı paylaşıyorlarsa kamu yapısının gözetilmemesi sonucu bürokratik davranış da kalkınmaya engeldir.
Politika kamuya hizmet amaçlı değil, kişisel egoların tatmini, psikolojik karmaşaların giderilmesi, siyasal diliyle "quid pro quo" karşılıklı çıkar sağlamaya dayalı yapılıyorsa bu siyaset anlayışı sonuçta otoriteleşmeye yol açarak yalnız kalkınma için engel oluşturmaz, özgürlükler hatta mülkiyet hakları için tehlike doğurur.
Kalkınmada neoliberal yaklaşım fiyat düzeneğini, mekanizmasını kutsallaştırır. Genel sav, gelişmekte olan ülkede kalkınmanın engeli fiyat mekanizmasının işlemeyişidir. Piyasada rekabet, oluşan fiyatların gerçek değerleri yansıtması, piyasalara giriş-çıkış serbestisi, aşırı kârların oluşmasını önler, dengeyi, kaynakların etkin dağılım ve kullanımını sağlar. Üretim faktörleri yaratılan katma değerler verimliliklerine eşit pay aldıklarında mekanizma gelir dağılımı açısından da adildir. Neoliberal yaklaşım, devletin ekonomiye müdahalesini kalkınma engeli olarak görür.