Türkiye gerçeklerini görmek istiyorsanız, kafanızı sosyal medyadan kaldırmanız gerekiyor. Böyle bir dezenformasyon çukuru yok gerçekten. Sağınıza bakıyorsunuz bankalar batmış, solunuza bakıyorsunuz dükkanı kapatmış gitmişiz. Neler neler var 50 şube kapatacak bankadan söz eden de her zamanki temcit pilavı sermaye kontrollerinin geleceğinden bahseden de... Birileri yenilmişlik umutsuzluğuna kapılmış, herkesi o olumsuz dünyaya doğru sürüklemeye çalışıyor. Kara bulutların altından biraz ileriye yürümeyi başarırsanız, Türk bankalarının 2022 yılı kârının yüzde 366 artışla 433,5 milyar TL'ye yükseldiğini ve bunun tüm zamanların en yüksek seviyesi olduğunu görürsünüz. Bu yılın ilk çeyreğindeki net kar da 70 artışla 107 milyar TL. Yani ortada "5 bin dolar bile bulamayan" bankalar filan yok. Eğer müşterisine zorluk çıkarıyorsa muhtemelen havadan biraz "nem" kapıyordur. O hava da büyük ihtimalle sandık kapandıktan sonra dağılır. Panik yaptırıp da yıllardır emeğiyle kazandığını bir banka şubesinde tutan emeklinin, esnafın, sade vatandaşın duygularıyla oynamayın. Yıllardır "battık, bittik" derken kendi kendinizi uyuttunuz. "Enflasyona rağmen ilk turu alamadık, ikinci turda da bir bankacılık krizi çıkaralım. Belki bu korkuyu salarsak kazanırız" algısı tutmaz. Yine yanlış yoldasınız. SEÇİME GİDERKEN Seçime giderken bu hafta açıklanan birkaç veriden bahsedelim. İmalat sanayi kapasite kullanım oranı Mayıs ayında 0,7 puan artışla 76,3 seviyesine yükseldi. Reel kesim güven endeksi 108,3 seviyesine yükselerek son bir yılın zirvesini gördü. Tüketici güven endeksi Mayıs'ta 4 artışla 91.1'e yükseldi. Çarklar dönüyor, büyüme devam ediyor. Türkiye en büyük maliyet kalemi