Türkiye, 45 ayın en düşük enflasyon oranına ulaştı. Ağustos ayında aylık enflasyon piyasa beklentilerinin biraz üzerinde yüzde 2.04 arttı. 15 aydır kesintisiz düşen yıllık enflasyon ise yüzde 32.95 seviyesine geriledi. Bu tablo, ekonomide dengelenme sürecinin hızlandığını gösterirken, gözler 11 Eylül'de açıklanacak Merkez Bankası faiz kararına çevrildi.
Peki, Merkez Bankası ne yapacak Hafta başına kadar 300 baz puanlık indirim beklentisi piyasaya hakimdi. Salı günü mahkeme kararıyla CHP İstanbul il yönetiminin görevden alınması ve bunun siyasi etkilerinin ne olacağı konusunda piyasalarda dalgalanma oldu. Piyasaları asıl etkileyen "MB faiz indiriminden vazgeçer mi" sorusuydu. Pek çok piyasacı "Etkilemez" yanıtında buluştu. Ardından aylık enflasyon bir miktar beklentilerin üzerinde çıkınca hemen birileri "Faiz indirimi olmayacak" dedikodularını yaymaya başladı. ABD'li yatırım bankası JP Morgan, akabinde ING Global ve Morgan Stanley'nin Merkez Bankası'ndan 200 baz puanlık faiz indirimi olabileceğine yönelik öngörüsünü duyurması ile kapanışa bir saat kadar kala borsada kısmi yükselişler başladı. Baskılanan alan ise bankacılık endeksi oldu. Ancak 200 baz puanlık faiz indirimi ortak kanaat gibi görünüyor şu anda piyasada.
Ama mesele sadece birkaç puanlık indirim değil. Sanayicinin beklediği, cesur adımlar... Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe ile konuştum. Gültepe, sanayicinin artık dayanacak gücünün kalmadığını Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan'a sürekli anlattıklarını söyledi. Sanayici gelecek yatırımları, istihdamı ve ihracatı da düşünüyor. Faizlerin yüksek kalması, krediye erişimi zorlaştırıyor, yatırım kararları erteleniyor. İşgücü hizmet sektörüne kayıyor, üretim zayıflıyor.
Gültepe, "Sanayicimiz uzun süredir yatırım, üretim ve istihdam alanlarında daha güçlü adımlar atabilmeyi bekliyor. Enflasyondaki düşüş umut verici. Ancak üretim