Son gelen veriler tabloyu net bir şekilde ortaya koyuyor. Küresel ekonominin enflasyonla mücadele ve resesyona düşmeme çabası 2024 yılında da devam edecek. Bir yandan FED bir yandan Avrupa Merkez Bankası "Faiz indirimleri başlar mı" sorusuna muhatap. Ancak durum sadece merkez bankalarının atacağı adımlarla çözülecek gibi durmuyor.
Biz makro ekonomi üzerinde kısmen daha az etkisi olan yerel seçimleri bekliyoruz. Ama dünyada 50'nin üzerinde ülkede bu yıl seçim yılı. İktidarların değişip yenilerinin kurulacağı bir dünya düzeninde ekonomi adına ciddi adımları atmak yine sadece merkez bankalarına kalacak. O da olduğu kadar.
Dünyanın en büyük ekonomisi olan ABD'de de bu yıl iki genç başkan adayı yarışacak. 81 yaşındaki ABD Başkanı Joe Biden ile 77 yaşındaki ABD'nin eski Başkanı Donald Trump'ın yarışı kesinleşti. Demokrat Parti'nin adaylığını kazanmak için 1.968 delegeye ihtiyacı olan Biden, Georgia'daki oylamanın sonuçları gelmeye başladığında bu sayıyı geçti. Saatler sonra ise Trump, ABD başkanlık yarışında Cumhuriyetçilerin adaylığını garantilemek için gerekli olan 1.215 delegeyi elde etti. Dünyanın süper gücü yeni dönemde atağa geçmek için bu iki gencin yarışını 5 Kasım'da tarihe geçirecekler.
Dünyanın öteki yakasında Ukrayna ile devam eden savaşının yanında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in çıkışı ise hem küresel ekonominin hem de piyasaların odağında. Putin, Batı'ya Rusya'nın nükleer savaşa hazır olduğu mesajını verdi. NATO'ya katılan Finlandiya'nın sınırına da askeri yığınak yapacaklarını belirtti.
Bu arada her yerinde seçim olan ve bütün büyük ülkelerinde resesyon kıyısında dolaşan