Göstergeler olumlu

Ana gündem enflasyonla mücadele... Hükümet, belirgin düşüşün hazirandan itibaren başlayacağı senaryosunu uyguluyor.
Merkez Bankası'nın faizi sabit tutarken verdiği mesajlar da işlerin öngörüldüğü gibi gittiğini gösteriyor. Örneğin TL mesajı, yabancı kuruluşlarda da yankı buldu. Goldman Sachs, MB'nin son faiz kararına ilişkin değerlendirmesinde gevşemenin yılın üçüncü çeyreğinde başlayabileceği öngörüsünü koruduğunu belirtti. 2024 yılında TL'deki değerlenmenin süreceği yorumunu yaptı.
Gelen son göstergeler de ekonomik görünümün planlandığı gibi ilerlediğine işaret ediyor.
Mevsimsellikten arındırılmamış Reel Kesim Güven Endeksi bir önceki aya göre 0.6 puan artarak 101.5 seviyesinde gerçekleşti. Bu 4 ayın en yüksek seviyesi demek. İmalat sanayii kapasite kullanım oranı ise Şubat'ta geçen aya göre 0.2 puan artarak yüzde 76.4'e yükseldi. Özel ihracat siparişlerindeki artış da dikkat çekici. Reel sektörün güven endeksinin toparlanmasının temel sebeplerinden bir tanesi ihracat siparişleri. Kapasite de buna bağlı olarak artmış gibi gözüküyor. Bu oldukça olumlu bir gelişme...
Şimdi içerdeki talebi kısmak için hem istihdam hem büyüme tarafını da gözeterek daha yumuşak adımlar atılması gerekiyor. Hükümetin bu yönde çok hassas olması gerekiyor.

SERT FREN YAPMAMAK LAZIM
Merkez Bankası'nın uyarısının ardından hükümetin kredi kartlarına nasıl bir önlem alacağı merak konusu. Bir yandan bankalar yüksek faizlerle kredi dağıtıp kredi kartı limitlerini yükseltmeyi pazarladığı bir dönemde bir yandan da vatandaşın hayat pahalılığında en büyük yardımcı olarak gördüğü kredi kartları konusu çok hassas bir konu. Bir sınırlama şart ama sert fren herkesin canını yakar. Hatırlıyorum zamanında yarışmalara bile "kredi kartı borcunu kapatmak" bir ödül olarak eklenmişti. Ticaret odaları kampanyalarla yeniden yapılandırma çağrıları yapmıştı.
Gerek limitlere getirilecek sınırlar gerek taksitlendirme gerek de nakit avans gibi ürünlere faiz limitleri seçenek olabilir. Ama en önemli seçeneklerden biri de hassas olmak...
Geçmiş dönemde yapılan sert frenler vatandaşı durdurmuştu ama ekonomiyi de durdurmuştu. Durduğu yerden kalkmak da daha maliyetli olmuştu. Ani frenler yerine kademeli olarak yavaşlamak herhalde en kritik konu olacak bu dönemde.