Gençlerin seçimi

Seçime bir ay kaldı... Görünüyor ki sandık başına gidecek milyonların içinde gençlerin kararı etkili olacak. Doğrusu 21 yıldır çok badire atlattı ülke. Hâlâ da içerde depremden, dışarda savaşa pek çok zorlukla mücadele ediyor. Bu badireleri atlatırken koalisyon tartışmalarına gömülmek yerine, icraatçı tek başına iktidarın hızlı karar almada ne kadar önemli olduğunu elbette net bir şekilde anladık. Daha öncesini bilmeyen gençler için de anlatmak gerekiyor. Mesela IMF'li yılları yaşayan biri olarak çok net söyleyebilirim ki sosyal devlet adına, insanlık namına hiçbir şey yoktu. Ekonomi insandan uzak politikalara hapsolmuştu. Ekonomide sıkıntı mı var Öyleyse "esnaf, köylü, memur kemer sıksın" deniliyordu. Şimdi destek üstüne destek paketleri açıklanıyor. Erdoğan'ın açıkladığı seçim beyannamesini dinlerken o dönemleri hatırladım. Başbakanlık'ta gözümün önünde kendini yakan işçiden, Tandoğan'daki esnaf eylemlerine... Her seçimde vadetmek kolaydı siyasiler için. Ama vaatlerini gerçekleştiren lider olarak bir tek Erdoğan'ı gördüm, yarım asıra yaklaşan hayatımda. Sosyal medyayla, teknoloji bağımlılığıyla; kişisel gelişim kitaplarıyla "biz"den "ben"e dönüştürülmeye çalışılan bir gençlik var. Dolayısıyla onlar için kendilerine dokunan, dinamik vaatler çok önemli. Teknolojinin odağındaki gençlerin gözüyle baktım vaatlere o yüzden. Bir süredir Z kuşağını tanıma ve anlama girişimlerinde bulunuyorum. Ve hepsinin en büyük isteği teknolojiye uygun şartlarda ulaşabilmek... Erdoğan gençler diyor ki: Aile ve Gençlik Bankası geliyor. Evliliğinden çocuk bakımına kadar her alanda kendilerine maddi katkı vereceğiz. Yüksek öğrenimdeki gençlerimize cep telefonu ve bilgisayar ediniminde vergi muafiyeti sağlayacağız. Ayrıca aylık 10 GB ücretsiz internet vereceğiz. Kadın ve genç istihdamına özel önem vermeyi sürdüreceğiz. Kamuya işe alımları görevin getirdiği zorunluluklar dışında mülakatı kaldırarak gençlerimizin sınavlardaki başarı sıralamasına