Küresel sermaye akımlarının yön değiştirdiği, belirsizliğin giderek arttığı bir dönemde Türkiye, uzun süredir görmediği kadar güçlü bir yatırım ilgisiyle yeniden karşılaşabilir. Dünya ekonomisinin büyük oyuncuları belirsizliğin hakim olduğu bir ortamda yön arayışındayken, Türkiye'nin istikrarı, dış politikadaki barışçıl yaklaşımı ve bölgesel gelişmeler özel sermaye fonları için yeni ve cazip bir hikâye oluşturuyor.
Bu tabloyu doğrulayan en önemli göstergelerden biri, uzun yıllardır Türkiye'ye temkinli yaklaşan kalkınma finans kuruluşlarının ve global özel sermaye fonlarının yeniden harekete geçmiş olması. Sektör temsilcilerinin aktardığına göre, son 7–8 yıldır neredeyse hiç yatırım yapmayan bu kurumlar 2024 itibarıyla pozisyonlarını değiştirmeye başladı. Geçen yıl yalnızca iki fon yatırım yaparken, bu yıl sayı altıya çıkmış durumda. Üstelik Türkiye'ye hiç yatırım yapmamış biri Avrupa'dan, biri Asya'dan iki yeni fon, ilk defa ülkeyi radarına aldı. Bu değişimin Türkiye açısından anlamı çok büyük. Çünkü bu fonlar geldiklerinde beraberlerinde daha geniş sermaye gruplarını da çekme eğiliminde oluyorlar.
Globalturk Capital Kurucu Ortağı Barış Öney, özel sermaye fonlarının hiç sormadığı kadar Türkiye'ye yeniden ilgi göstermeye başladığını ve Türkiye'yi 2026 yatırım takvimlerine aldıklarını söylüyor. Fonların yatırım kararları bir anda oluşmuyor; uzun bir güven inşa süreci gerekiyor. Ekonomik programın istikrarı, dış ilişkilerde daha dengeli bir dönem ve bölgesel gerilimlerin yumuşaması Türkiye'yi görece daha stabil bir liman haline getirdi. Bu da fonların gözünde Türkiye'nin yeniden "anlamlı bir hikâye" oluşturmasını sağladı.
2025'te iki fon yönetim şirketi yaklaşık 300 milyon dolarlık yeni kaynak yarattı. Halihazırda fon toplama sürecinde olan 6–7 yerli fon yönetim şirketi bulunuyor ve her birinin 150–200 milyon dolar civarında kaynak çekmesi bekleniyor. Böylece 2025 içinde Türkiye'ye yalnızca özel sermaye fonları aracılığıyla 1 milyar dolara yakın yeni bir kaynak girişi öngörülüyor. Bu rakam, uzun süredir 400–500 milyon dolar bandına sıkışmış yatırımlar için büyük bir sıçramaya işaret ediyor.
Ancak asıl kırılma noktası 2026 olacak. Avrupa'nın durağan görünümü, Çin ve Rusya'ya yönelik ilginin azalması, Güney Amerika'da artan riskler derken yatırımcılar alternatif arıyor. Türkiye bu alternatifler içinde hem sanayisi hem ölçeği hem de dönüşüm potansiyeliyle

20