Çerez-Çeyiz-Çeyrek Fonu

Düşük gelirli bireylerin finansal sisteme dahil olmasını kolaylaştıran bu yapı, tasarrufu soyut bir idealle değil, çamaşır makinesi, bedelli askerlik ya da hac gibi somut ve anlamlı hedeflerle ilişkilendiriyor. Bu amaçla, "Evlilik Sandığı", "Bedelli Hesabı", "Hac Cüzdanı" gibi tematik mikro-katılım havuzları neden olmasın diye düşünüyor insan. Vatandaşı düzenli katkı sağladıkça kamu eş finansmanıyla da destekleyebilecek bu sistem kamu-vatandaş ilişkisini de pekiştirme fırsatı sunuyor. Dijital platformlar üzerinden küçük katkılarla sürekli katılım sağlanabilirken, günlük alışverişin %2'sini otomatik birikime yönlendiren uygulamalar veya dijital "altın günü" sistemleri gibi topluluk temelli çözümlerle sosyal güven de pekiştirilebilir. Uzun vadede bu birikimler, altına endeksli ya da gayrimenkul destekli araçlara dönüştürülerek yalnızca tüketimi değil üretkenliği de destekleyen sürdürülebilir bir modele evrilebilir. Aslında Çerez–Çeyiz–Çeyrek Fonu, düşük gelirli bireylerin tasarrufa erişimini kolaylaştırmak için tasarlanmış, kültürel uyumu yüksek, davranışsal temelli birikim modeli olarak inşa edilebilir.

Fonun temel gücü; herkesin katılabileceği kadar küçük ama anlamlı hedeflere yönelen bir yapıda olmasında yatıyor. Örneğin, bugün bir buzdolabı almak isteyen biri, haftalık belli bir miktar birikimle bu hedefe ulaşabilir gibi görünse de gerçek hayatta gelir düzensizliği, artan fiyatlar ve ani ihtiyaçlar nedeniyle bu düzeni sürdürmek kabul edelim ki kolay değil. Bu noktada fon, "biriktir-bitir-al" yaklaşımı yerine, mikro birikim ve faizsiz destek modellerini bir arada sunan hibrit bir sistem üzerinden gidebilir. Vatandaş, aylık yönetilebilir bir katkıyla birkaç ay boyunca birikim yapar; ardından katılım bankaları veya katılım finans kuruluşları bu birikimi teminat kabul ederek, faizsiz taksitli ürün alımına imkân tanıyabilir. Alternatif olarak, topluluk temelli "dijital altın günü" sistemleriyle bireyler sırayla ihtiyaçlarını karşılayabilir; böylece hem alım süreci hızlanır hem de sosyal dayanışma pekişmiş olur. Daha uzun vadeli hedeflerde -hac, dil eğitimi, araç alımı gibi- birikimler küçük ama düzenli tutulur, altına endeksli ya da faizsiz yatırım araçlarıyla korunabilir. Böylece "birikim yapmak" soyut bir ideal olmaktan çıkar, hayatın içinde küçük adımlarla büyüyen somut bir güven duygusuna dönüşür.

"Çerez-Çeyiz-Çeyrek Fonu", yalnızca bir mikro-finansman modeli değil, toplumsal eşitsizlikle mücadelede kültürel hafızayı da devreye sokan, yerelden beslenen güçlü bir dayanışma aracını temsil ediyor.