Sosyalist Hüseyin Hilmi

Jean Jaures'i yazdıktan sonra sosyalist Hüseyin Hilmi'yi yazmamak olmaz. Hüseyin Hilmi Bey sosyalist olduktan sonra ta Paris'e giderek Jean Jaures'le buluşmuş ve ondan icazet almıştır.

Hüseyin Hilmi veya İştirakçi Hilmi (1885 İzmir-16 Kasım 1922, İstanbul), Türk sosyalist siyasetçi. Osmanlı Sosyalist Fırkası ve Türkiye Sosyalist Fırkası'nın kurucusu ve genel başkanı. Osmanlı İmparatorluğu'nda sosyalizm düşüncesinde öne çıkan isimlerden biridir.

Hüseyin Hilmi'nin hangi yıl doğduğu tam olarak doğrulanamasa da İzmir'de doğduğu bilinmektedir. Gençlik yıllarında babasından miras kalan evi satarak Romanya'ya gittiği ve buradaki sol hareketten etkilenerek sol siyaset ile ilgilenmeye başladığı biliniyor.

1908 yılında II. Meşrutiyet'in ilanından sonraki görece özgürlük ortamında sol ve sosyalist fikirleri savunan İştirak dergisini çıkarmaya başladı. İlk sayısı 26 Şubat 1909 yılında çıkan derginin ömrü kısa süreli oldu ve siyasi gerekçelerle 2 Eylül 1910 tarihinde kapatıldı. Dergi 1912 yılında tekrar açıldı ve Hüseyin Hilmi Bey ile o kadar özdeşleşti ki Hilmi Bey artık İştirakçi Hilmi olarak tanındı.

15 Eylül 1910 yılında Osmanlı Sosyalist Fırkası kurulduğunda partinin önde gelen isimleri arasında yer aldı. Partinin ülkedeki örgütü güçlü olmasa da Meclisi Mebusan'a temsilci gönderemese de uluslararası örgütlerle temas halinde idi ve II. Enternasyonal üyesiydi. Hilmi, 1913 yılında Mahmut Şevket Paşa suikastının ardından İttihat ve Terakki tarafından başlatılan muhalefete yönelik tasfiye sonucunda Sinop'a sürüldü. I. Dünya Savaşı'nın sonuna kadar sürgünde kaldı ve 1918 sonunda imzalanan Mondros Mütarekesi'ni izleyen günlerde İstanbul'a döndü.

1919'un şubat ayında İstanbul'da Türkiye Sosyalist Fırkası'nı kurdu. Partinin programı ve söylemi önceki partiye göre daha soldadır. Parti 1920 yılı içinde yoğun bir örgütlenme içinde bulundu ve özellikle İstanbul'daki tersane ve tramvay işçileri arasında yoğun olarak örgütlendi. Parti için en görkemli olay 1921 yılında işgal altındaki İstanbul'da 1 Mayıs kutlamalarını büyük bir işçi toplamıyla gerçekleştirmesi oldu. İşgal kuvvetlerinin engelleme girişimlerine rağmen gerçekleştirilen görkemli eylem gelecekteki işçi mücadelesi için ciddi etkiler bıraktı. Parti 1922 1 Mayıs'ına bu sefer yeni kurulan farklı örgütlerle birlikte katıldı ancak güç kaybetmeye başladı ve üye sayısında ciddi azalma yaşandı.

Hilmi Bey, 15 Kasım 1922 gecesi Kalkandereli Ali Haydar isimli bir polis tarafından vurularak öldürüldü. Ali Haydar, Hilmi'yi öldürdükten sonra elinde cinayet silahıyla kaçmaya çalışırken silah sesini duyup bölgeye gelen iki bekçi tarafından yakalandı. Ali Haydar yakalandığında verdiği ifadede Hilmi Bey ile birlikte barhanede içtiklerini, daha eğlence mekânına gitmek için tramvaya bindiklerini söyledi. Olay yerine geldiklerinde Hilmi Bey'in sarhoşluk etkisi sonucu kendisine cinsel sarkıntılık yaptığını, bu yüzden kendi namusunu korumak için Hilmi Bey'i öldürdüğünü söyledi ama sonradan ifadesini birtakım kişiler tarafından karanlıkta açılan ateş sonucu öldürüldüğü yönünde değiştirdi. Yargılanıp ceza aldığı bilinmekle birlikte sonradan cezasında indirim uygulandığı ya da salıverilip verilmediği bilinmemektedir.

Hüseyin Hilmi'nin ölümünün ardındaki gerçekler aydınlatılamamış olsa da faili meçhul şekilde devlet eliyle öldürülmüş olduğu (özellikle de polis şefinin azmettirdiğiemir verdiği iddia edilmiştir) kabul edilmektedir.