Medrese yalanları (2)

Osmanlı zamanında medrese haydut, harami ve sapkın ocağı idi. Bu tanımlamaya kızacak kimseler olacaktır. Bu kişiler bana kızabilirler ama bu arada Prof. Dr. Mustafa Akdağ'ın Türk Halkının Dirlik ve Düzenlik Kavgası "Celâlî İsyanları" (Yapı Kredi Yayınları, 2. Baskı, 2013) adlı kitabını okumalarını salık veririm. Tarih iyi kitaplar okuyarak öğrenilir. Celali İsyanları, cafcaflı Osmanlı düzensiz düzeninden ortaya çıkmıştır. Mustafa Akdağ'ın kitabını okumayı göze alamayanlar, bilgisayarın başına geçip Google'a "Celali İsyanları" diye yazsınlar, yeter. Denetledim, bilgiler doğrudur. Biraz okuyalım: "Celali İsyanları, 16. ve 17. yüzyıllarda, Osmanlı yönetimindeki Anadolu'da Yavuz Sultan Selim döneminde başlayan ve IV. Mehmet dönemine kadar devam eden zaman zarfında devlete karşı ekonomik, sosyal, askeri ve siyasi nedenlerle çıkarılan ayaklanmalara verilen addır.Bu ayaklanmaların adı, bu kapsamdaki ayaklanmaların ilkinin önderi olan Şeyh Celâl'den gelir. Bozoklu (Yozgat) olan Şeyh Celal önderliğinde topraksız köylüler, ağır vergilerden ezilenler, toprakları elinden alınmış eski sipahiler, sekbanlar, yerel idarecilerin baskı ve adaletsiz yönetiminden şikâyetçi olan kitleler, 1519 yılında Osmanlı yönetimine başkaldırdı. Tokat yöresinde başlayan ayaklanma, aynı yıl içerisinde kanlı bir biçimde bastırıldı.CELALİ İSYANLARININ NEDENLERİ16. yüzyıl ortalarında Osmanlı Devleti'nde ekonomik ve toplumsal bunalım baş gösterdi. Anadolu ve Akdeniz üzerinden geçen uluslararası ticaret yollarının coğrafi keşifler sonucunda yön değiştirmesi de bunda etkili oldu. Osmanlı Devleti, bu ticaret yollarının ve gelirlerinin kendi topraklarından geçtiği dönemlerde sağladığı kazancı yitirdi. Öte yandan Avrupa devletlerinin güçlenmesi karşısında fetihlerin durmasıyla ganimet gelirleri de ortadan kalktı. Devlet, gereksinim duyduğu geliri sağlayabilmek için vergileri artırdı. Osmanlı yönetiminin babadan- oğula geçmemesinde titizlikle durduğu 'tımar sistemi' saltanat haline geldi. Oluşan bu yarı-feodal durum, vergileri ödeyemeyen köylülerin topraklarını terk etmesine, kasaba ve kentlere iş için göç etmesine yol açtı. Geçim yolu bulamayanlar ise eşkıyalığa başladılar ya da eşkıyaya katıldılar. Bütün bunların sonucunda Osmanlı toplumsal ve ekonomik düzeni altüst oldu. İşsizlik ve geçim sıkıntısı, medrese öğrencisinden askerine kadar toplumun bütün kesimlerine yansıdı. Ayrıca Anadolu'da yaşayan Alevi halk, Osmanlı Devleti'nin Sünnilik üzerine kurulu teokratik yapıda olmasına karşı çıkıyordu. Bu yüzden sık sık Osmanlı ile ters düşüyorlardı.Anadolu'da ilk büyük Celali hareketleri, medrese öğrencilerinin (suhte ya da softa) hareketi olarak ortaya çıktı. Medrese öğrencileri ve medrese bitirip iş bulamayanlar, Yozgat, Amasya, Adıyaman, Sivas ve Malatya yörelerinde büyük ayaklanmalar başlattılar. Bu