Kabadayılığın keyif bedeli

Eylemlerinden dolayı Milli Eğitim Bakamayanı Bay Yusuf Tekin'i mahkûm eden anayasa ve yasa maddeleri:

Cumhuriyetin nitelikleri Madde 2- Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.

"Başlangıçta belirtilen temel ilkeler"i ben italik yaptım. İnsanlar pek okumaz ama anayasanın en kapsayıcı, en sert, en ödünsüz bölümüdür. Okurlara anayasanın bu bölümünü okumalarını tavsiye ederim.

Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi Madde 42- Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz. Eğitim ve öğretim, devletin başta gelen ödevlerindendir. Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz. Eğitim ve öğretim hürriyeti, anayasaya sadakat borcunu ortadan kaldırmaz. (...)

Milli Eğitim Temel Kanunu Genel amaçlar: Madde 2- Türk Milli Eğitiminin genel amacı,Türk milletinin bütün fertlerini, 1. (Değişik: 1661983 - 28421 md.) Atatürk inkılap ve ilkelerine ve anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı; Türk milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan, insan haklarına ve anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek;

2. Beden, zihin, ahlak, ruh ve duygu bakımlarından dengeli ve sağlıklı şekilde gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere, hür ve bilimsel düşünme gücüne, geniş bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı, kişilik ve teşebbüse değer veren, topluma karşı sorumluluk duyan; yapıcı, yaratıcı ve verimli kişiler olarak yetiştirmek.

Atatürk'ün tarikatları değerlendirmesi

Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa, 30 Ağustos 1925'teki Kastamonu söylevinde "Ölülerden medet ummak, medeni bir cemiyet için, şindir (lekedir). Efendiler ve ey millet, biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ve mensuplar memleketi olamaz. En doğru en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır" sözleriyle tüm yurtta tekke ve zaviyelerin kapatılacağının işaretini verdi. Cumhurbaşkanı Ankara'ya döner dönmez bu konuda bir hükümet kararnamesi yayımlandı. 2 Eylül 1925 tarihli kararname ile tekke ve zaviyelerin kapatılması kararı alındı.