Ebegümeci olarak anayasa

"Her derde deva ebegümeci" genellikle alay etmek için kullanılan bir deyim. Ebegümeci yaprakları, başta solunum sistemi ve sindirim sistemi için faydalı olan bir tür bitkidir. Yemeği ve çayı da yapılır.

Faydalı olduğu için halk arasında bir deyim haline gelmiş, hatta (ne yazık ki) çok övülen şeyleri tiye almak için de kullanılır.

Düşünce ve sözlerinden yüzlerce yazı çıkardığım AKP Genel Başkanı R.T. Erdoğan, "Yeni anayasa lüks değil ihtiyaçtır" diyerek anayasaya ebegümeci muamelesi yapıyor. Ancak "ebegümeci" olmayan kötü bir anayasa ile de bir ülkeyi, örnek olarak da Türkiye'yi, çağının çağdaşı bir yönetim anlayışı ilkesiyle yönetmek mümkündür. Çünkü bugün, hiçbir çağcıl anayasada demokrasi karşıtı maddeler bulun(a)maz. Aksini iddia etmek oynamasını bilmeyen yeni gelinin "Yerim dar" demesine benzer. "Oynamasını bilmeyen gelin 'Yerim dar' demiş. Yerini genişletmişler (bollaştırmışlar), 'Gerim (yenim) dar, demiş" atasözünün bilinen anlamı şöyledir: "Kendisinden beklenen işi beceremeyen kişi, çeşitli engellerin işi güçleştirdiğini söyleyerek yeteneksizliğini belli etmemeye çalışır."

AKP Genel Başkanı R.T. Erdoğan'ın, partisinin Muğla 8. olağan kongresinde yaptığı konuşmadan aktarıyorum:

"Bize oy versin ya da vermesin kimseyi ayırmadan, ötekileştirmeden tüm Türkiye'ye hizmet etmek için gece gündüz koşturuyoruz. Şunun altını çizerek tekrar ifade etmek isterim; bizim siyaset felsefemizde ayrımcılık asla yoktur. (Türkiye gibi demokrasisi 42 yıl önce yapılmış darbe anayasasıyla malul olan ülkelerde değişimi yönetmek çok daha çetrefillidir.) Kimseyi inancından, tercihinden, meşrebinden, siyasi partisinden dolayı dışlama yoktur. Etnik kökeni, dünya görüşü, sandıktaki tercihi ne olursa olsun 85 milyonun her bir ferdi bizim özbeöz kardeşimiz, canımızın bir parçasıdır. Hep söylüyorum 85 milyonluk devasa bir aileyiz. Vatanımız bir, bayrağımız bir, İstiklal Marşı'mız bir, acımız bir, sevincimiz bir, mazimiz bir, istikbalimiz birdir. Allah'ın izniyle bunu değiştirmeye kimsenin gücü yetmez."

Dilbilimci Julia Kristeva, "Her cümle kendisinin ters anlamını da içerir" der. Bu dilbilimsel görüşü bir yana koyalım. R.T. Erdoğan'ın söylediklerinin tam anlamıyla zıddını, tersini yaptığını uygulamalarında görmekteyiz. Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi'nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin "Bırak!" dediği Osman Kavala'yı neden bırakmıyorsun(uz) (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Türkiye'nin Osman Kavala davasında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) 46. maddesinin birinci fıkrasını ihlal ettiğine hükmetti. Söz konusu madde, sözleşmeye taraf ülkelerin, taraf oldukları davalarda AİHM'nin verdiği kesinleşmiş kararlara uymayı taahhüt etmelerini öngörüyor. AİHM, Kavala'ya 7 bin 500 Avro mahkeme masrafı ödenmesini kararlaştırdı. Karar 1'e karşı 16 oyla alındı.)

Anayasa Mahkemesi'nin (AYM), Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay'ın Gezi Parkı eylemleriyle ilgili davadaki hapis cezası gerekçe gösterilerek vekilliğinin düşürülmesine yapılan itirazlarla ilgili kararı Resmi Gazete'de yayımlandı.