2084 dünyanın sonu

Boualem Sansal'ın 2084 La Fin du monde1 adlı romanını 2017 yazında okurken kitabın birinci sayfasına "AKP saltanatında Türkiye'nin geleceğini tasvir ediyor" diye yazmışım elimle.Gene Boualem Sansal'ın Gouverner au nom d'Allah2 adlı kitabı için de 24 Nisan 2022 günlü Cumhuriyet gazetesinde "Allah Adına Yönetmek" adlı bir yazı yayımlamışım. Yazıyı bulup okumanızı şiddetle tavsiye ederim.3 Bir başka boşluğa da şunu yazmışım: "İslamın yumuşak karnı ya da çıkmazı devlet kuran bir din olmasıdır. Böyle bir bireşimde din dinlikten, devlet devlet olmaktan çıkar. Yukarıda devlet başkanı Allah ve başbakan olarak peygamber. Aşağıda ise Allah ve peygamberi Karagöz perdesine yansıtan dinci ya da dinbaz siyasetçi..."Yazar romanın giriş kapısının alnacına bir cümle kazımış: "Din bize Tanrı'yı sevdirebilir, ancak hiçbir şey bizi insanlardan ve insanlıktan nefret ettirmek konusunda dinden daha etkili olamaz".Lütfen bu cümlenin ne anlama geldiğini siz de düşünün. Ben şöyle düşünüyorum: R.T. Erdoğan ve onu önder sayanlar çağının çağdaşı, laik düşünceli, Cumhuriyet ve onun devrimlerine bağlı vatandaşlardan nefret etmiyor mu, bu nefretini her gün dile getirmiyor mu Çağdaş okulu yıkıp onun yerine medreseleri getirmek istemiyor mu Türkiye vatandaşlarından çok Arapları sevmiyor mu Arapçayı Türkçeden üstün görmüyor mu İslam âlemi Hıristiyanlıktan ve Hırıstiyanlardan nefret etmiyor muBoualem Sansal'ın sözünü ettiğim romanı Ayrıntı Yayınevi tarafından 2019 yılında 2084 adıyla yayımlandı. "Dünyanın Sonu" kapakta yer almıyor, içeride künye sayfasında. Neden Yayıncı bilir.Hacı Google'a baktım: 2015 yılında Fransız Akademisi Roman Büyük Ödülü'nü (Grand Prix du roman de l'Academie française) alan roman hakkında Fransızca ve İngilizce epeyce yazı var ama Türkçe tek satır yok! Neden Fantiri fitton olmadığı için miRomanı kısaca özetleyelim: Uzun bir kutsal savaşın sonunda, düşman kesinlikle ortadan kaldırılmış, eski dünya tamamen yok olmuş ve yerine yeni bir dünya kurulmuş. Yeni dünyanın adı da "Abistan" adlı yeni bir dünya. Bu dünya Yüce Yölah ve onun temsilcisi Abi tarafından yönetiliyor. Eski dünyadan her şey kaybolmuş: Dil, kitaplar, tarih, müzeler, hatta masalar, çatal bıçak takımı, kıyafetler, yiyecekler... Yeni düzen her şeyi yeniden icat etmiş: Yeni bir dil (fakir, çünkü vatandaşlara düşünme araçları verilmemeli), yeni bir giyinme, yemek yeme, uyuma şekli. Hayat sadece inanç, dua, hac etrafında düzenlenmiş.Ama uzak bir dağ başında bulunan hastanede tedavi gören, otuzlu yaşlarında ATİ adlı bir adam eski özgür dünyayı anımsamaktadır. Kitabı 2017'de okudum. Şimdi kitabın boşluklarına kendi yazdığım notları okuyorum: "Adil Kardeşlik Örgütü tarafından yönetilen bir ülke!" diye yazmışım, Müslüman Kardeşler Örgütü'nün faşist İslamcı örgütünü düşünerek. Kitabı okurken bir yandan AKP'yi de düşünmekteydim, kurmak istedikleri dünyayı, daha doğrusu