Bu yıl hayatımda ilk kez bir "Yılbaşı Özel Yazısı" diye bir şey yazmayı düşündüm. "Ülker benim 'Saçma bir adam' olduğumu söyler. Siz beni yazdığım şiir, edebiyat kuramı, polemik, deneme ve gazete yazılarımdan tanırsınız" diye başlayan bir yazı yürümedi. 31 Aralık 1953 gecesi 17-18 yaşımda Mersin'de yazdığım şiir geldi aklıma. Şiir 1954 yılında ülkenin en önemli dergilerinden Yücel'de yayımlandı. Üstelik dergi henüz lise öğrencisi olan genç şaire telif ücreti bile ödemişti.
Bu şiir, 5 ciltlik, toplam 2261 sayfa Bütün Şiirleri (SİA Yayınevi) kitabımın ikinci şiiri olarak antolojide yer alıyor.
Garipsi Şehirde Üç Yağmur Damlası
br data-mce-bogus"1"
Dışarı çıkmayın diyorum size-çıkmayın
Kaldırımlar kördüğüm
Sisli bir liman akşamını yaşıyor
Üç yağmur damlası tutunmuş birbirine
Vitrinlere vuruyor.
Daha ölümü duymuyordunuz
Saatler bağlanmış, zaman duruyor
Anlamadınız
Sırtınızdaydı kader ve ölüm hâlâ uzakta
Islak sokaklara doğru
Geçip bir bir evleri, caddeleri
Yüzünüze vuruyordu.
Deniz sahile yaslanmış şöylece
Bir ay çıkmış on beşinde
Bulutların içinde duruyordu...
Gözleriniz ağaçların yeşilliğine uzanmış
Korku beyninizin orta yerindeydi
Ve sonra ay ışığında
Çok güzeldi deniz
İşte o an
Bütün yaratıkların yanı sıra
Kendinizi bütün hissettiniz.
Kilisenin çanı bir'i vuruyordu
Her ne varsa susuyordu,
Ve birden bir yağmur başladı uzaklarda
Ve bütün şiirler
Evlerin arasından yükseliverdi