Meksikalı ambalaj devinin 9 milyon dolarlık hukuk savaşı

11 yıl süren bir soruşturma düşünün. Bilirkişiler "suç var" diyor. MASAK "Hileli iflas suçundan kaynaklanan 8.970.000 dolar tutarındaki parayı yurtdışına çıkarmak suretiyle aklama suçunu işledikleri"ni tespit ediyor. Yargıtay, "Bu dosya eksik incelendi" diyerek, dosyayı kanun yararına bozuyor. Ve sonra savcılık, 17 Eylül'de üçüncü kez takipsizlik veriyor. Peki, bu dosyanın tarafları kim Yargılama süreci nasıl işledi

TARAFLARDAN biri Meksika merkezli ambalaj devi bir şirket. Diğer taraf Türkiye'de faaliyet gösteren H.A. şirketi ile bu şirketin yöneticileri.

İddia şu: Meksikalı şirket, H.A. şirketine verdiği ürünlerin bedeli olan yaklaşık 12 milyon TL'nin ödenmediğini, şirket mallarının M.D. adlı firmaya kaçırıldığını, gelirlerin gizlendiğini ve en önemlisi 8 milyon 970 bin doların H.B.S. adlı yabancı bir şirkete aklama amacıyla aktarıldığını ileri sürüyor.

Şirket, 2014'te ilk suç duyurusunu yaptı. Savcılık, 2016 yılında ilk takipsizliği verdi. Şikâyetçi taraf sulh ceza hâkimliğine itiraz etti, takipsizlik kararı kaldırıldı. Ancak savcılık 2019 yılında ikinci kez takipsizlik verdi. Şikâyetçi taraf pes etmedi, dosya Yargıtay'a taşındı.

YARGITAY BOZDU:BİLİRKİŞİ VE MASAKİNCELEMESİ ZORUNLU

Haberin Devamı

Yargıtay 2. Ceza Dairesi 1 Mart 2021 tarihli kararında, 8 milyon 970 bin doların H.B.S. adlı yabancı bir şirkete "danışmanlık" adı altında aktarılmasını, ticari defterler, banka hesapları ve muhasebe kayıtları birlikte değerlendirerek, incelenmesi gereken kritik bir işlem olarak nitelendirdi. Yargıtay, "Eksik inceleme var. Üç kişilik uzman bilirkişi heyeti ve Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporu alınarak soruşturmanın bu yönde sürdürülmesi gerekir" diyerek, dosyayı kanun yararına bozdu.

2025 YILINDAÜÇÜNCÜ TAKİPSİZLİK

Bu aşamada iki kritik rapor geldi:

2022 bilirkişi raporu "Hileli iflas suçunun hukuka aykırılık, maddi ve manevi unsurlarından oluştuğu"nu tespit ediyor.

2024 MASAK raporu "Hileli iflas suçundan kaynaklanan 8.970.000 USD tutarındaki parayı yurtdışına çıkarmak suretiyle aklama suçunu işledikleri"ni belirliyor. Bu iki rapora ve Yargıtay'ın kararına rağmen savcılık 17 Eylül'de üçüncü kez takipsizlik verdi. Gerekçesi de şuydu:

"Başka bir dosyadaki 1.11.2019 tarihli kararda beraat var, o yüzden suç yok." Oysa Yargıtay'ın 1 Mart 2021 tarihli kararında; bu kararı da inceleyerek tam da bu eksikler nedeniyle yeniden inceleme yapılması istenmişti.

TÜRK AVUKATLAR İTİRAZ ETTİ

Peki, şimdi hukuk yolu kapandı mı Hayır.

Haberin Devamı

Şikâyetçi taraf Meksikalı şirketin Türk avukatları takipsizlik kararına itiraz etti. Bu itiraza da Sulh Ceza Hâkimliği bakacak. Sulh Ceza, Yargıtay'ın bozma kararının gereği yerine getirilmiş mi, MASAK bulguları neden yok sayılmış, bunlara bakacak. İtiraz kabul edilirse, soruşturma yeniden açılacak.

İtiraz reddedilirse; sırasıyla Meksikalı şirketin Anayasa Mahkemesi ve ardından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvuru yolu açık.

Gözler sulh ceza hâkimliğinin vereceği kararda.

TARIMDA YEŞİL ETKİ: TOPRAĞIN HİKÂYESİ DEĞİŞİYOR

GROWTECH Antalya Tarım Fuarı'nda 20 Kasım'da düzenlenen moderatörlüğünü yaptığım "Yeşil Etki" oturumu, son yıllarda dönüşümden geçen tarım dünyasında tanık olduğum en gerçekçi ve en umut veren buluşmalardan biriydi. Bu etkinliğin mimarlarından Mine Ataman, vizyonerliğiyle tarımın tüm bileşenlerini tarım sohbetlerinde bir kez daha bir araya getirmeyi başardı. Oturumdaki konuşmacılardan Cengiz Barut, turizmde sürdürülebilirliğin ve sıfır atığın zorunluluk olduğunu söyledi. Barut, otellerinde sıfır atık modeli uyguladıklarını, pet şişe kullanmadıklarını söyledi. Barut, otel misafirlerine hediye ettikleri mataralar sayesinde, yılda 1 milyon 250 bin plastik şişeden tasarruf ettiklerini anlattı.