İstikametli Yeni Asya!

Elli beş sene, dile kolay. Yarım asrı aşıp, bu günlere gelmişiz elhamdulillah.

Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin; "matbuat lisânıyla konuşmak lâzım..." diye kalbine ihtar edilen arzusunun tahakkuku ve geniş âleme, Risâle-i Nurların neşredilip tanıtılması için, rahmetli Zübeyir ağabeyin mihmandarlığıyla yola çıkılan bu sevdanın adı, matbuat âleminde "YENİ ASYA" diye tahakkuk etmiştir.

Evet, elli beş sene evvel, 21 Şubat 1970 tarihinde, Bâb-ı âlîde Yeni Asya meydana çıkmıştı. "Asya'nın bahtının miftahı; meşveret ve şûradır" diyen üstadının yolunda hareket eden Yeni Asya, "gayemiz, vatan sathını bir mekteb yapmaktır!" gibi sloganlarla farklılığını âleme ilân etmiştir.

Yeni Asya ile benim en büyük ortak noktamız, ikimizin de aynı sene nurlar âlemine dâhil olmamızdır. Yalnız, ben ondan, beş-altı ay kadar sonra dâhil olmuştum. Ve o günden bugüne kadar, şimdi 71'e gelmiş bir ihtiyar hâlimizle, Yeni Asya ile aynı yolda gidiyoruz. Yeni Asya, üstadının yolundan inhiraf etmeden yoluna devam etmektedir. O günlerde, nur cemaatlerinin ekserisi Yeni Asya treninde iken, çok kimse, siyâsî sebepler göstererek Yeni Asya treninden atlamıştır. Ama biz Elhamdulillâh, o tren içinde seyahatimize devam ediyoruz. Yani, bu gazeteden, ne ayrıldım gittim. Ne de, gidip geri geldim...