Talebelere iftar veren kuruluşlara teşekkürler

Ramazan-ı mübarek, başladığı gibi, hızla, sona doğru gidiyor. Zaten, ayette de denilmiyor mu "Bunlar sayılı günlerdir" diye. Her sayılı şeyin geçmesi çabuktur.

İşte bu Ramazan sevinçlerinden bir tanesi de, "iftar sevinci"dir. Peygamber (asm) ne buyuruyor " Oruçlunun, iki sevinci vardır. Biri, iftar sevinci, biri de, Rabbine kavuştuğu andaki sevinci."

Ramazan'da oruçluya iftar açtırmanın sevabının çokluğuna da işaret eden, hadis-i şerifler vardır. 1970 senesinde, Risale-i Nurlarla müşerref olunca, rahmetli annem, cemaatimizi çok sevmişti. Onlara, anne şefkati gösterirdi. 70'li senelerde, her Ramazan ayında, iki-üç defa, 10-15 arkadaşımızı iftara davet ederdi. Ve derdi ki; "Oğlum, bu çocuklar gurbetteler, sevap olur. Annelerinin yemeklerini de özlemişlerdir belki, sor bakalım, ne isterlerse, o yemeklerden yapayım" diye davette bulunurdu. O arkadaşlarımızın çoğu sonradan, bazı devlet dairelerinde, üst makam seviyelere gelmişlerdi. Bundan birkaç sene önce, onlardan birisiyle karşılaştım. Validemi sordu. Vefat ettiğini söyleyince üzüldü, Fatiha okudu. "Biz talebeyken, teyzenin, çok yemeğini yedik, bizi çok iftara davet etmişti" dedi. Bu âdeti, ben de evlendikten sonra devam ettirdim. Her gittiğim beldede, o minvâl üzere gittik.

Bu iftara davet sevabına, Bursa'nın nezih kebapçılarından "Harran Kebap'ın" sahibi "Ahmed Cengiz" kardeşim, birkaç senedir, Yeni Asya Vakfımızdaki 15 civarındaki talebemize iftar yemeği veriyordu. Bu sene aklıma geldi. Yemek yediğimiz ve dost olduğumuz bazı kebapçı arkadaşlarımıza da teklif ettim. Hepsi de sağ olsunlar, teklifimizi müsbet karşılayıp, talebelerimize iftar verdiler.