Zekât, hicretten sonra farz oldu

Haram malları kullanmak helal olmaz. Bunlarla cami ve başka hayırlar da yapılmaz. Sual: Zekât ne zaman farz oldu ve zekât verilecek malın, paranın mutlak helal yoldan mı elde edilmesi gerekir Cevap: Zekât vermek, hicretin ikinci senesinde ramazan ayında farz oldu. Zekât; her Müslümanın tam mülkü olan nisap miktarındaki zekât malının, belli zamanda, belli miktarını, zekât niyyeti ile ayırıp, emredilen Müslümanlara vermektir. Tam mülk, helal yoldan gelip, kullanması mümkün helal malı demektir. Gasp, hırsızlık, rüşvet, kumar ve fasit olarak satın aldığı mal gibi, haram malı kendi helal malı ile veya çeşitli kimselerden aldığı haram malları birbirleri ile karıştırmamış ise, bu haram mallar, mülkü olmaz. Kullanması, nafaka yapması helal olmaz. Bunlarla cami ve başka hayırlar yapamaz. Bunların zakâtını vermesi farz olmaz, zekât nisabının hesabına katılmazlar. Sahipleri veya vârisleri belli ise, kendilerine geri vermesi farzdır. Belli değilse, hepsini sadaka olarak fakirlere dağıtırsa da, sonra sahibi çıkıp, ödemesini, tazminini isterse, öder. Sahiplerini buluncaya kadar dayanamayıp bozulacak malı, kendi kullanıp, sonra tazmin etmesi, yani benzerini, benzeri yoksa kıymetini ödemesi caiz olur. Sual: Hak edilmiş fakat ele geçmemiş olan maaş ve ücretler, zekât hesabına dâhil edilir mi Cevap: İbni Âbidînde, alışveriş anlatılırken deniyor ki: "Din adamlarının, evkaftan alacakları erzakı, teslim almadan önce satmaları caiz değildir. Çünkü bunlar, hak edilmiş ücret iseler de,