Namazı vaktinde kılmaya mâni özürler
"Boğulmak üzere olanı ve benzerlerini kurtarmak için namazı vaktinden sonra kılmak sahihtir."
Sual: Dinimizde, namazı vaktinde kılmaya mâni olan özürler var mıdır, varsa bunlar nelerdirCevap:Farz ve vacib olan bir namazı kazaya bırakabilmek için, iki özür vardır: Biri, düşman karşısında olmaktır. İkincisi, seferde olan kimsenin hırsızdan, yırtıcı hayvandan, selden, fırtınadan korkmasıdır. Bunlar, oturarak ve herhangi bir tarafa dönerek veya hayvan üzerinde ima ile de kılamadığı zaman, namazı kazaya bırakabilir. Bu iki sebeple, uyku ve unutmak sebebi ile namazı vaktinde kılamamak günah olmaz. Dürr-ül-muhtârda; kış aylarında, yatsıyı vaktinin üçte birine kadar geciktirmenin müstehab olduğu bildirildikten sonra;"Vakit girdikten sonra uyuyup namazı kaçırmak, haram olmaz ise de tahrimen mekruhtur. Birisine tenbih ederek veya saatin zilini kurup çalması ile uyanmayı temin edince ve vakit girmeden evvel uyumak mekruh olmaz" denmektedir. Eşbâh şerhinde;"Boğulmak üzere olanı ve benzerlerini kurtarmak için namazı vaktinden sonra kılmak sahihtir" deniyor. Fakat, özür bitince, hemen kaza etmesi farz olur. Haram olan üç vakitten başka, boş vakitlerde kılmak şartı ile, fevt olan, kazaya kalan namazı, çoluk çocuğunun rızkını kazanacak kadar geciktirmek caiz olur. Daha fazla geciktirilirse, günaha girmeye başlar. Nitekim, Resulullah efendimiz, Hendek Muharebesinin şiddetinden kılamadıkları dört namazı, hemen o gece, Eshâb-ı kirâm yaralı ve çok yorgun oldukları hâlde, cemaatle kıldı.