İmanın ve amelin doğru olması için

Peygamber efendimizin ve Eshâb-ı kirâmıngittiği doğru yol, Ehl-i sünnet âlimlerinin gösterdiği yoldur.

Sual: Bir Müslümanın, doğru iman etmek ve doğru amel, ibadet yapmak için, amelde mezheb diye bilinen dört mezhepten birinde olması şart mıdır

Cevap:Hulefâ-i râşidîn zamanı, otuz sene idi. Bu otuz sene, Peygamber efendimizinzamanı gibi güzel geçti. Bu dört halifeden sonra, Ehl-i islâm arasında, bidatler ve yanlış yollar meydana çıkarak, nice kimseler doğru yoldan ayrıldı. Yalnız, Eshâb-ı kiram gibi iman edenler ve ahkâm-ı islâmiyyeye onlar gibi tabi olanlar kurtuldu ki, bunların yoluna Ehl-i sünnet vel-cemâ'at fırkası denir.

Ehl-i sünnet âlimi demek, dört mezhebden birinin âlimi demektir. Doğru yol, yalnız budur. Peygamber efendimizin ve Eshâb-ı kirâmıngittiği doğru yol, Ehl-i sünnet âlimlerinin gösterdiği yoldur.

Bugün, Müslüman denilen ve ümmet-i Muhammedolarak tanınanlar, Ehl-i sünnet ile Şii ve Vehhabilerden ibaret gibidir. İngilizlerin Hindistan'da kurdukları, Ahmediyye veya Kâdiyânî denilen zındıklar ile Behâîlerin, Müslümanlığa bağlılıkları yoktur. Bunlar Ehl-i sünnetten ayrılmışlardır, ayrı bir yol tutmuşlardır.

Ehl-i sünnet fırkası, iş ve ibadet bakımından dört mezhebe ayrılmıştır:

Birincisi, Hanefî mezhebi olup, imâm-ı a'zam Ebû Hanîfe Nu'mân bin Sâbit hazretlerinin mezhebidir. Hanîf, doğru inanan, İslamiyete sarılan kimse demektir. Ebû Hanîfe, hakiki Müslümanların babası demektir. İmâm-ı a'zam hazretlerinin, Hanife adında bir kızı yoktur.