Dini, âyet ve hadisten mi öğrenmelidir

Kur'ân-ı kerim, mezheb imamlarını taklid etmeyi, onlara tabi olmayı emretmektedir.

Sual: Bazı kimseler;(Bir işte anlaşamazsanız, bu işin hükmünü Allah'tan ve Resûlullahtan anlayınız!) âyetini delil göstererek, herkes âyetten ve hadisten dinini öğrenir diyorlar. Gerçekten bu âyeti böyle mi anlamak gerekiyor

Cevap:Konu ile alakalı olarak Redd-i vehhâbî kitabında deniyor ki:

"Nisâ suresinin ellisekizinci âyet-i kerimesinde meâlen;

(Bir işte anlaşamazsanız, bu işin hükmünü Allah'tan ve Resûlullahtan anlayınız!)buyuruluyor. Bu âyet-i kerime;

(Bir işte anlaşamazsanız, bu işin nasıl yapılacağını, âlim olanlarınız Allah'ın kitabından ve Resulullahın sünnetinden anlasınlar. Âlim olmayanlarınız ise, âlimlerin anladıklarına uyarak yapsınlar)demektir.

Görülüyor ki, bu âyet-i kerime, mezheb imamlarını taklid etmeyi, onlara tabi olmayı emretmektedir. İbni Hümâm, Feth-ul-kadîr kitabında diyor ki:

"Müftînin müctehid olması lazımdır. İctihad derecesine yükselmiş âlim olmayan din adamı müftîolamaz. Müctehid olmayan din adamı müftîyapılırsa, bunun müctehitlerin bildirdiklerini okuyup, öğrenip, bunları söylemesi lazımdır." Kifâye kitabında deniyor ki:

"Müctehid olmayan din adamı, bir hadis işitince, bu hadisten kendi anladığına uyarak amel edemez. Müctehitlerin âyet-i kerimelerden ve hadis-i şeriflerden anlayarak, öğrenerek verdikleri fetva ile amel etmesi lazımdır. Böyle yapmazsa, vacibi terk etmiş olur." Takrîr kitabında da böyle yazılıdır. Mekâtîb-i şerîfe kitabında buyuruluyor ki:

"Hadis-i şerifte;