Âdette bidatler haram değildir

Allahü teâlâya ibadet etmek niyeti olmaksızın meydana çıkarılan şeylere, âdette bidat denir.

Sual: Sonradan çıkmış olan her bidat kötü müdür

Cevap:Konu ile alakalı olarak Hadîkada buyuruluyor ki:

"Un eleği ve kaşık gibi şeyler zaman-ı saadette yoktu, sonradan meydana çıktılar. Böyle, Allahü teâlâya ibadet etmek ve sevap kazanmak niyeti olmaksızın meydana çıkarılan şeylere, âdette bidat denir. Bunlar, hadis-i şerifte dalalet, sapıklık olarak bildirilmiş olan bidatlerden değildirler. Bunları yapanlara ceza verilmeyecektir. Vera sahiplerinin yapmaması daha iyi olur. Erkeklerin fazla yiyerek yağ bağlaması da böyledir. İmâm-ı Münâvî hazretleri, Câmi'-us-sagîr şerhinde, kıyamet alametlerinden biri, erkeklerin yağlanmasıdır buyurdu.

Âdette bidatlerden biri de, tütün ve kahve içmektir. Zamanımızda iyi kötü her insan bunları kullanmaktadır. Bunlar için çeşitli şeyler söyleniyor ise de, sözün doğrusu, ikisine de haram ve mekruh dedirtecek bir sebep yoktur. Her ikisi de, âdette bidatdir. Herhangi bir sebep göstererek bunlara haram diyen kimse, âdette bidat olan şeye haram demiş olur. Âdette bidate haram denilemeyeceğini, cumhûr-i ulemâ bildirmiştir.

Sultanın emir ve yasak etmesine gelince, bunlar, Allahü teâlânın emir ve yasaklarına uygun olursa, itaat vacib olur. Kendi düşüncesi, görüşü ile olana itaat vacib değildir. Resûlullah Efendimizin bütün emir ve yasakları, Allahü teâlânın emir ve yasaklarına uygundu. Kendiliğinden bir şey bildirmedi. Böyle olmasaydı, Onun her sözüne itaat vacib olmazdı. Sultanın, kendi aklı, düşüncesi ile verdiği emre itaat de, elbette vacib olmaz. Ancak, emri veren, zulüm, işkence yaparsa, milleti sıkıştırırsa, onun şerrinden korkan kimsenin, sultanın böyle mubahları yasaklamasına itaat etmesi vacib olur. Çünkü, bir Müslümanın kendini tehlikeye sokması caiz değildir. İşte, böyle yasaklandığı zaman, kahve, tütün içmemek vacib olur. Fakat, yine, haram veya mekruh oldukları için değil, kanını, ırzını kurtarmak için içmemeye niyet etmek lazımdır. Ülül-emre itaat demek, Müslüman olan amirlerin, hak üzere olan emir ve yasaklarına uymak demektir.