Yerel seçimin en bilinmeyeni: İstanbul

1 Nisan sabahı iktidar ya da muhalefet tüm tarafların psikolojisini belirleyecek olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin sonuçları olacak.

İstanbul gerek demografisi gerek iktidar için ifade ettiği anlam gerekse de Türkiye'de taşıdığı ağırlık sebebiyle her zaman çok önemli. Ancak 2019 ve 2023 seçimleri ancak Erdoğan'ın 1994'te İstanbul'u kazandığı seçimlerle mukayese edilebilir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Murat Kurum'u partisinin ve iktidar ittifakın adayı göstermesiyle yarışın adı Kurum-İmamoğlu olarak kondu ama asıl rekabetin Erdoğan ile İmamoğlu arasında geçeceği bir vakıa.

Aday açıklanana kadar birçok isim dolaşmış olsa da Kurum'un Emlak Konut GYO Genel Müdürlüğü koltuğundaki 9 yılının ve o dönem İstanbul'un mimarisinde bıraktığı derin izin Erdoğan'ın tercihlerinde karar verici etkisi olduğunu düşünmek makul.

Bu kadar yoğun ve üstelik İstanbul'da gerçekleşen ihale ve inşaat sürecini yöneten bir kişinin Erdoğan tarafından bu kadar tutulması Kurum'un şehircilik konusunda Cumhurbaşkanı ile ne kadar örtüşen bir yaklaşıma sahip olduğunu gösteriyor.

Kültür Bakanlığı, büyükşehirililçe belediyeleri ya da üniversite dünyasından değil de Emlak Konut gibi ana işi sadece inşaat yapmak olan bir kurumdan ismin tercih edilmiş olması Erdoğan'ın İstanbul'dan ve İstanbul'un geleceğinden ne beklediğini de bir yerde gösteriyor.

Kurum tercihinin bir diğer anlamı da Erdoğan'ın siyaset alanını sadece kendisine tahsisli bir yere oturtmuş olması. AK Parti'de hiçbir alanda siyaset için alternatif bir isme alan açmayan Erdoğan İstanbul'da da bu tavrını sürdürdü.

Televizyonlarda tartışma programlarında AK Parti'nin söylemini ya da Erdoğan'ın tercihlerini savunma sorumluluğu uzun süredir iktidara yakın gazetecilere düşmüş durumda. Muhalefet partilerinden isimler farklı görüşler karşısında kendi partilerini savunurken AK Partili aktörler sadece tek başlarına katıldıkları çerçevesi de genelde önceden belirlenmiş programlarda yer alıyor.

Bizzat Erdoğan'ın tercihi ile şekillenen bu formatta iktidar adına MHPli vekillerin konuşma ve siyaseti belirleme gücü AK Partili vekillerden ya da genel başkan yardımlarından daha fazla. Kurum da tam bu 'düşük siyasi profil' tercihine oturan bir isim.

Erdoğan'ın ana ve tek belirleyici olduğu bu sistemin en sahici teste tâbî tutulacağı yer önümüzdeki İstanbul seçimleri olacak.

Bununla birlikte hem ulusal iktidar hem de İmamoğlu cephesinde çok fazla bilinmeyen var. Muhtemelen sandığa kadar da bazı soru işaretleri belirsizliklerini sürdürecek.

Kurum'un ilan edilmesi ile hafiften zafer havası ilan eden muhalefet kampı için şimdiden bir galibiyetten bahsetmek fazlasıyla erken. Mayıs 2023 seçimlerine yaklaşırken CHP ve diğer muhalefet partilerindeki kesin zafer havasının zannedildiği kadar gerçekçi olmadığı ifade edildiğinde gösterilen tepkiler hafızalarda.

Bu sefer de benzer bir sürecin yaşanma ihtimali var. Tribün avantajı İmamoğlu'nda görünse bile muhalefetin parçalı yapısı İmamoğlu için riskli bir fotoğraf veriyor.