Egzersiz neden çok gündemde

Çoğumuz nedense hâlâ iyi yaşlanmanın tek belirleyicisinin hatta patronunun "yeme-içme" yani "sağlıklı beslenme" olduğunu düşünüyor ve yanılıyoruz.

Zira araştırmalar özellikle 50'li yaşlardan sonra, iyi yaşlanmak isteyenlerin en az beslenme kadar "aktivite meselesi"ne yani "düzenli egzersiz" konusuna da önem vermeleri gerektiğini gösteriyor. Benim de kanaatim bu yönde. Ben de aktif bir yaşam ve düzenli egzersiz alışkanlığının yaşlanma sürecini doğrudan -güncel tanımıyla "damardan"- etkilediğini düşünüyorum. Nedenine gelince: Egzersizin kronik hastalıklardan koruduğunu, hücresel faaliyetleri aktive ederek doku ve organlarda yaşlanmaya bağlı gelişen işlev kayıplarını yavaşlattığını gösteren binlerce çalışma var. Düzenli egzersiz alışkanlığı bize sadece formda ve fit bir hayat sürme şansı kazandırmıyor. Aynı zamanda -büyük bir olasılıkla- yaşam süremizi de uzatabiliyor. Özetle "lifespan" ile "healthspan"ı yani "yaşam süresi" ile "sağlıklı ömür süresi"ni eşitlemenin yolu sadece iyi beslenmeden değil düzenli egzersiz alışkanlığından da geçiyor. İsterseniz gelin biraz daha detaylara girelim ve egzersiz-iyi yaşlanma ilişkisini doğrulayan yeni bilgilere de bir göz atalım.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

İYİ BİLGİ
EGZERSİZ NEDEN BİR İLAÇTIR

İYI bir yaşlanma planının vazgeçilmez ilaçlarından birinin de düzenli egzersiz alışkanlığı olduğunu unutmayın. Egzersiz sadece kaslarınızı çoğaltıp kuvvetlendirmez, size yalnızca formda ve fit olma fırsatı vermez daha başka avantajları da sağlar. Örneğin, kalbinizi güçlendirir, kemiklerinizi destekler, damarlarınızı sağlıklı tutar, bellek fonksiyonlarınızı korumanıza yardımcı olur, şekerinizi, tansiyonunuzu, kolesterolünüzü, trigliseridinizi dengede tutar. Peki, bunları nasıl başarıyor Egzersizi bir yaşlılık frenine daha doğrusu kronik hastalık ilacına dönüştüren fiziksel ve ruhsal değişimlerin başlıca nedenleri şunlar...

VARAN 1
MİTOKONDRİ SAYISINI ARTTIRIYOR

HATIRLAYALIM, hücrelerimizin ihtiyaç duyduğu enerjiyi mitokondri adını verdiğimiz enerji fabrikaları üretiyor. Hücrelerimiz şekeri ve yağı oksijenin de yardımıyla yakarak enerjiyi mitokondrilerimizde üretiyor. Ne var ki biz ve hücrelerimiz yaşlandıkça mitokondrilerimiz de yaşlanmaya ve sayıca azalmaya başlıyor. Daha da kötüsü yaşlı ve yorgun mitokondrilerin ürettiği zararlı serbest radikal oluşumu süreci de hızlanıyor. Neticede enerjisiz kalan hücre daha hızlı ve kötü yaşlanmaya başlıyor. Düzenli egzersiz alışkanlığı ise hücrelerimizde yeni ve genç mitokondrilerin üretimini teşvik ediyor, hızlandırıyor. Ayrıca yaşlı mitokondrileri de devreden çıkararak onları "mitofaji" olarak tanımladığımız bir süreçle yeni mitokondrilerin üretiminde kullanıyor. Neticede de düzenli egzersiz yapan herkesin hücreleri daha çok sayıda, daha genç ve daha verimli mitokondri sahibi olabilme şansı yakalıyor.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

VARAN 2
BEYNİ YENİLİYOR

EGZERSIZ faaliyeti sürecinde kas hücrelerinde üretilen "irisin" isimli bir mucize molekül, beynimizdeki büyüme faktörlerini aktive ederek nöroplastisite -yeni sinir hücresi oluşumu- ve sinaptik plastisite -sinir hücreleri arasında yeni bağlantılar geliştirme- süreçlerini aktive ederek yaşlanmaya bağlı bellek kaybını frenleyebiliyor. Diğer taraftan egzersiz esnasında beyinde üretilen keyifli moleküller -seratonin, dopamin, endorfin...- bize daha mutlu ve keyifli bir hayat sağlıyor.

VARAN 3
DÜŞMEYİ ÖNLÜYOR

EGZERSIZIN sağladığı kas gücü ve esnekliği fiziksel güç ve esnekliği de destekleyerek düşmeleri ve buna bağlı kemik kırıklarını önleyen önemli bir kötü yaşlanma freni görevi de üstleniyor. Düzenli egzersiz sadece kemiklerimizi güçlendirmiyor, kas kaybımızı da engelleyerek bedenimiz için bir çeşit SİSMİK İZOLATÖR görevi üstleniyor.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

VARAN 4
OTOFAJİYİ AKTİVE EDİYOR