Tembellik bedeneoturmak ömreihanettir

Sık tekrarladığım eski mottolarımdan biri de şudur: TEMBELLİK BEDENE İHANETTİR.

Gerekçem de son derece açık ve nettir: Oturmak daha doğrusu hareketsiz, tembel ve miskin bir hayatta ısrar etmek her şeyden önce insülin direncinin, dolayısıyla bel kalınlaşması ve göbeklenmenin garantisi gibidir. Üstelik bu yanlış ısrarla tekrarlandığında şeker hastalığı hipertansiyon, Alzheimer, hatta bazı kanserler için kırmızı mumlu birer davetiye gibidir.

Yeni tamamlanan büyük bir epidemiyolojik (toplumsal) çalışmanın sonuçları benim o eski mottomu daha da güçlendirip sağlamlaştırdı. Mottomun hedefini iyice büyüttü. Nedeni şu: O yeni araştırmanın sonuçlarına bakılırsa oturmak "SADECE BEDENE VE RUHA DEĞİL, ÖMRE DE İHANET GİBİ" görünüyor ve bu mühim araştırmanın sonuçları bize "Televizyon izlemekle geçen günde ek 2 saatin sağlıklı yaşlanma ihtimalinde yüzde 12'lik bir düşüşe yol açabileceğini" gösteriyor.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Bu araştırmanın hepimiz tarafından ciddiye alınmasında fayda var. Zira aynı araştırma, "günlük işlerimizi yaparken, ayakta durmak veya yürümek gibi hafif fiziksel aktivitelerle fazladan 2 saat geçirebilmenin bile sağlıklı yaşlanma ihtimalimizi yüzde 6 arttırabileceğini" söylüyor.

Özeti şudur: Aktivitenin azı da çoğu da, hafifi de şiddetlisi de bedenin de ruhun da işine yarıyor, ömrü uzatıyor, yaşamın kalitesini arttırıyor. Tembel bir hayat ise zamanla adeta bir ömür törpüsü haline geliyor.

OKUR SORUSU

SAĞLIKLI YAŞLANMANIN BİR TARİFİ VAR MI

Çok sık kullandığımız "sağlıklı yaşlanma" kavramının anlamı basitçe şudur: Ciddi ve büyük kronik bir hastalığa yakalanmadan ya da o hastalıkla ilgili sübjektifruhsal bir sorun (mesela hafızada zayıflama) yaşamadan, fiziksel fonksiyonlar bakımından ciddi bir bozuklukla karşılaşmadan; özetle "zihinsel ve fiziksel sağlık bozukluğu mağduru biri olmadan" en az 70 yaşına kadar hayatta kalabilmek, "SAĞLIKLI YAŞLANMAK" olarak kabul ediliyor.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

KESİP SAKLAYIN

YARATICI DÜŞÜNMEK İÇİN...

Neredeyse 10 yıldır en az bir bayram tatilini ailem ile birlikte Bodrum'daki evimde geçiriyorum. Ve o tatillerin vazgeçilmez bazı ritüelleri var. Her birini çok seviyorum. O ritüellerin vazgeçilmezlerinden biri de "sabah okumaları"dır. O kural bu bayramda da değişmedi. Ve her bayramda olduğu gibi Rod Judkins'in "Yaratıcı Düşünme" kitabı bu bayramda da elimden düşmedi. İsterseniz gelin Rod Judkins'in düşüncelerinden bazılarını size de aktarayım. Yaratıcı düşünmek istiyorsanız...

1- KENDİNİZ OLUN: Hayatımızın büyük kısmını gerçek biz olmadan yaşıyoruz... "Her nasılsak öyle olma" becerimizi yitiriyor ve kim olduğumuzu unutuyoruz. Yaratıcı olmak için kendiniz olmakta hiçbir sakınca olmadığını idrak edin.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

2- ŞÜPHECİ OLUN: Şüphe yeni fikirlerin kilidini açan anahtardır. Einstein Newton'dan, Picasso Michelangelo'dan, Beethoven Mozart'tan şüphe duydu. Eğer Einstein Newton'un haklı olduğuna inansaydı "Genel Görelilik Teorisi"ne sahip olamazdık. Picasso Michelangelo'nun dünya görüşüne sahip olsaydı "Kübizm"i geliştiremezdi. Herkesten "şüphelenmek" ve "