Her gün farklı kaynaklardan "daha az tuz ve şeker tüketmemiz gerektiğini" çok sık işitiyoruz.
Bu uyarıyı yapanlar kesinlikle haklılar. Peki tamam da bunların yani günlük şeker ve tuz tüketiminin rakamları var mı Elle tutup gözle görebileceğimiz günlük şeker ve tuz tüketimi konusunda pratik bir fikir edinmemiz mümkün mü Kişiye, genetik mirasa, sağlık ve sağlamlık düzeyine hatta içinde bulunduğumuz yaş grubuna göre ufak tefek farklılıklar gösterse de size yine de bazı rakamlar verebilirim. Hazırsanız buyurun...
KISA BİLGİ 1
NE KADAR ŞEKER
Önce kısa bir bilgi: Bir çay kaşığı yaklaşık 4 gram civarında şeker içerir. Günlük şeker alımına ilişkin genel fikir birliği ise şudur: KADINLAR İÇİN günde en fazla 6 çay kaşığı 20-25 gram, ERKEKLER İÇİN günde 8-10 çay kaşığı 35-40 gram şeker yeterlidir. Bana sorarsanız bu rakamlar bile maksimum değerlerdir ve daha azı hepimiz için daha iyidir. Önemli bir notum daha var: Söz konusu rakamlar "İLAVE ŞEKERLER"dir. İlave şekerler -eklenmiş şekerler- işlendikleri veya hazırlandıklarında yiyecek ve içeceklere tat verici olarak eklenen şekerlerdir. Meyvelerdeki fruktoz veya sütteki laktoz gibi gıdalarda doğal olarak zaten mevcut olan şekerler, ilave şekerler değildir. İlave şekerlerden kaçınmanın en etkili yolu ise gıda paketlerinin üzerindeki etiketleri daha bir dikkatle incelemektir. Peki, nasıl
strong class'read-more-detail'Haberin DevamıBİR UYARI
GIDA ETİKETLERİNE DİKKAT
Dr. Dean Ornish'e göre "eklenen şekerler gıda paketlerindeki etiketlere farklı isimlerle yazılır. Etiket üzerindeki ilave şekeri tanımanın -ve ilave şekerleri yakalamanın- en kolay yolu 'OZOSE' son ekine dikkat etmektir. Mesela sukrozsucrose fruktozfructose..."
Etiket içeriği listesinde 'OZOSE' ile biten bir kelime bulduğunuzda onun ilave şeker olma ihtimali yüksektir. Bununla birlikte üreticiler ilave şekerleri başka isimlerle de gıdalarınıza ekleyebilirler, dikkatli olun. Mesela mı Esmer şeker, mısır şurubu, melas, agave, ham şeker, maltodekstrin bunlardan sadece bazılarıdır.
strong class'read-more-detail'Haberin DevamıİYİ BİLGİ 1
NAD'INIZI GIDALARLA DA YÜKSELTEBİLİRSİNİZ
(N)ikotin (A)denin (D)inükleotid yaşamsal bir molekül. Hücrelerimizin enerji üretim merkezleri mitokondrilerimizde şekerle oksijenin birlikte yakılarak ATP enerjisini üretebilmemiz için ona kesinlikle muhtacız. Eğer NAD'ımız sıfırlanırsa çok değil 20-30 saniye içerisinde hayata veda ederiz. Diğer taraftan yaşımız ilerledikçe de maalesef giderek derinleşen bir çeşit "NAD YOKSUNLUĞU KRİZİ"nin içine düşer, daha sık hastalanır ve daha kötü bir yaşlanma sürecine "merhaba" deriz. Biraz da bu nedenle son yıllarda ekonomik imkânı olan hemen herkes NAD rezervlerini güçlendirme peşine düştü. Kimi farklı NAD destekleri kullanarak (NAD, NMN, NR) kimi de damar yoluyla invaziv NAD enjeksiyonları yaptırarak NAD seviyelerini yükseltmeye çalışıyor. Özellikle intravenözdamar içi NAD enjeksiyonlarının, NAD seviyelerini arttırmanın en iyi yolu olduğu da biliniyor. Ne var ki bu iki yolun her ikisi de oldukça pahalı seçimler. NAD'ı arttırmanın kolay ve ucuz yol ise NAD öncüllerini içeren gıdaları tüketmek. Bunun için de NAD'ın hammaddesi olan "