Kirlettikçe kirleniyoruz

GEÇEN günlerde yayımlanan önemli bir bilimsel çalışmanın sonuçları maalesef biz doktorlar dahil çoğumuzun dikkatinden kaçtı.

Oysa o araştırma geleceğimizi tehdit eden önemli ve tehlikeli bir probleme işaret ediyordu. Araştırmada uzun zamandır bu köşenin de gündemi olan "MİKRONANOPLASTİK TEHDİDİ" ile ilgili önemli bir tespit vardı. Araştırmanın sonuçları New England Journal of Medicine dergisinde yayımlandı. NET

MESAJ ŞUYDU: Bedenimize şu veya bu yolla giren nanoplastiklerle kalp krizleri ve felçler arasında da ciddi bir bağlantı var. Nanoplastikler felç ve kalp krizi riskini de arttırıyor. Konu çok mühim, isterseniz gelin biraz daha detaylara girelim...

AMAN DİKKAT

HER YERDE ONLAR VAR

Nanoplastik tehdidi aslında uzun zamandır gündemde. Plastik kaplı içme sularındaki nanoplastiklerin yaratabileceği tehlikelere bilim insanları uzun zamandır zaten dikkatimizi çekiyordu. Hatırlayalım: Ortalama bir litre plastik şişedeki suyu içtiğimizde bedenimize ortalama 240 bin civarında nanoplastik girebiliyor. ABD'de yapılan bir araştırmada yaygın olarak kullanılan 3 plastik şişe suyu markası test edildiğinde boyutları 100 nanometreye kadar değişen mikronanoplastiklerin tespit edildiğini de çok iyi biliyoruz. O araştırmadaki analizlerin sonucunda 1 litre plastik kaplı içme suyunda 110 bin ile 370 bin arasında değişen rakamlarda mikronanoplastik bulunabiliyor. Bu bilgileri bir süre önce bir ara Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarlığı da yapan Prof. Dr. Mustafa Öztürk Hoca bize ulaştırmıştı. Mustafa Hoca'ya göre, bir şişe plastik suda ortalama gözle görülmeyen çeyrek milyon civarında nanoplastik bulunabiliyor.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

İsterseniz gelin tam da bu noktada şu nano ölçeği konusunda da sizi bilgilendirelim.

Prof. Dr. Mustafa Öztürk

KISA BİLGİ

1 NANOMETRE NEYİ İFADE EDİYOR

Mustafa Hoca'nın geçtiğimiz günlerde Independent Türkçe'de yayımlanan yazısındaki bilgileri burada sizinle aynen paylaşıyorum: "Bir insan saçı yaklaşık 70 mikrometredir. Nanoplastikler ise 1 mikrometrede çok daha küçük boyutlara sahip parçacıklardır. Özetle nanoplastikler metrenin milyarda biriyle ölçülür. Sırası gelmişken 'mikroplastik' kavramını da bir kenara not edebiliriz: Mikroplastikler 5 milimetreden 1 mikrometreye (metrenin 1 milyonda biri) kadar değişen parçacıklardır."

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

KÖTÜ HABER 1

KANIMIZA BİLE GİRDİLER

Nanoplastik tehdidi konusunda bizi ısrarla bilgilendirmeye devam eden çevre dostu bilim insanı Prof. Dr. Mustafa Öztürk bakın neler anlatıyor: "Dünya plastik atık kirliliğinin ağırlığı altında boğuluyor. Dünyamız okyanuslarımızda bulunan mikroplastik atıklarla gırtlağına kadar kirlenmiş durumda. Sadece plastik içme sularında değil, pek çok gıdada, giyside ve sigara filtrelerinde de düşünemeyeceğimiz kadar fazla miktarda mikronanoplastik yükü var. Ve o mikronanoplastiklerin kan dolaşımımızda fırıl fırıl dolaştığı, hatta kalp kası hücrelerimizin içine bile girdiği, kalp, boyunşah damarlarımızı kirleten plakların içine kadar yerleşebildiği net ve açık olarak gösterildi."

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Bilimsel olarak kanıtlandı ki: Nanoplastikler sindirim, solunum sistemleri ve deri yoluyla vücudumuza kolayca girebiliyor. Bağırsak, akciğer ve deri bariyerlerini aşıp kan dolaşımımıza rahatlıkla dahil olabiliyor.

KÖTÜ HABER 2

YA BEYNİMİZDEKİ MİKRONANOPLASTİKLER