Kırışıklık devrimine hazır mıyız

Hepimiz çok iyi biliyoruz ki yaşlanmak hayatın vazgeçilmez bir parçası.

Ona direnmek, onunla kavga etmek, geriye çevirmeye çalışmak ise yapılabilecek en büyük yanlışlardan biri. Yaşlılığa direnmek yerine onunla birlikte, "kol kola girerek hayatı güzelleştirmeye çalışmak" en doğru, akılcı, faydalı, zarif ve güzel yaklaşım. Diğer taraftan yaşlanma sürecinden doku, organ ve sistemlerimizin eşit oranda etkilenmediği de kesin. Bazılarımızın kalbi beyninden, böbreği karaciğerinden, akciğerleri sindirim sistemlerinden daha hızlı yaşlanabiliyor. Ve şu bilgi de net ve kesin: Cildimiz, yaşlanmadan nasibini en erken ve en çok alan organlardan biri, hatta birincisi. Ne var ki her bir kırışıklık başımızdan geçenlerin, hayatın önümüze çıkardığı zorluklara karşın gösterdiğimiz dirençlerin, kavgaların, üzüntülerin ve sevinçlerin de bir hatırası. Geçmişten gelen her şeyimiz gibi o kırışıklıkları da kucaklamak, yok eğer istemiyorsak da onlarla kavga etmeden nazikçe uğraşmak ise en doğal hakkımız. Çoğu insan yaşlanma sürecini zarafetle kucaklayıp fiziksel ve ruhsal sağlığına gereken özeni gösterirken belki de bu nedenle cildini ilk sıraya koyuyor ve işe oradan başlıyor. İç güzelliği ile dış güzelliği birleştirmek yaşlanmayla gelen değişiklikleri daha kapıdan içeri girmeden değiştirmek bence de takdir edilmesi gereken bir çaba. Önünde anlayışla ve saygıyla eğilmeniz lazım. Peki o çabanın dipnotlarında neler var

Haberin Devamı

İYİ HABER
CİLT GENÇLİŞTİRMEDE DE BİR DEVRİMİN KAPISINDAYIZ
Cilt yaşlanması ile mücadele yolculuğuna yüzyıllar önce cildimizdeki yaşlılık değişimlerini saklamakla başladık. Önümüze konan çözümler her daim yapıları değişen cazip ama çoğu zaman da gülünç "kozmetik ürünler" oldu. Zamanla gördük ki bu iş sadece "saklamaklagizlemekle" başarılamayacak. Biz de yeni çözümlere yöneldik, yeni ve başka kapılar çalmaya başladık. 20-30 yıl önce böyle bir kapı nihayet aralandı. "Kozmetik dermatoloji" olarak tanımlanan yeni bir alan karşımıza çıktı. Kozmetik dermatoloji cildimizi içten ve dıştan koruma, kollama, yaşlılığa bağlı değişikliklere fren olma iddiasındaydı. Retinol, E vitamini, C vitamini, hyalüronik asit, ceramid, gliserin, alfa lipoik asit, alfa hidroksi asitler ve benzeri onlarca farklı doğal kimyasal içeren cilt bakım ürünleri "derma kozmetikler" olarak tanımlanarak piyasaya sürüldü ve milyar dolarları bulan muazzam satış rakamlarına ulaştı. Ama görüldü ki derma kozmetikler de bizi istediğimiz hedefe ulaştıramıyor. Peki sonra ne oldu

Haberin Devamı

SONRASI
DİKKAT! REJENERATİF TIP GELİYOR
Derma kozmetiklerden sonrası son 10 yılın en şaşırtıcı ve baş döndüren hikâyesidir. Ve hepimizin başını döndüren bir cilt gençliği hikâyesidir. Ve o hikâyenin başrol oyuncusu "REJENERATİF TIP" ile onun vazgeçilmez yol arkadaşı haline gelen "REJENERATİF YENİLEYİCİ DERMATOLOJİ"dir. Peki, bu yeni alanda neler oluyor Hangi mucize çözümler öneriliyor. Bu mühim ve güncel sorunun yanıtını bir sonraki kutuda bulabilirsiniz.
SIKI DURUN
'HİGHTECH REJENERATİF DERMATOLOJİ' KAPINIZI AÇIYOR
Cilt bakımı dünyasında gezinirken özellikle de cilt bakım ürünlerinicilt yaşlanmasıyla mücadele eden doğal ve güvenli seçenekleri ararken doğru ürünü seçebilmek ciddi bir dikkat ve bilgi birikimi gerektiriyor. Çünkü her cildin, her yaşın, her cinsin hatta her yaşam tarzı seçimlerinin yaşlanma sürecindeki bir ciltte yarattığı ya da yaratabileceği sonuçlar farklı. Bu nedenle ihtiyaçlara en uygun ürünleri seçmek -bu ürünlerin oldukça pahalı olduğu da dikkate alınırsa- son derece önemli bir ayrıntı. Bana sorarsanız -ki sormanızda fayda olduğunu düşünüyorum- süreci kolaylaştırmak için cilt tipinizi, sorunlarınızı, endişelerinizi ve hedeflerinizi değerlendirebilecek bir dermatolog veya estetik tıp doktoruyla yola çıkın. Bu uzmanlar cildinizin özel ihtiyaçlarına göre belirlenmiş "