Kanseri de önleyebileceğiz

Farklı kanserler bugün de hâlâ en önemli sağlık sorunlarından ve ölüm nedenlerinden biri.

Neredeyse dünyanın her ülkesinde "ölüm nedenleri sıralamasında" kalp ve damar hastalıklarından sonra kanserler ikinci sırada yer alıyor. Araştırma sonuçlarına bakılırsa da bizi -maalesef- dikkat etmezsek eğer yakın bir gelecekte muazzam bir "KANSER FIRTINASI"nın beklediği de anlaşılıyor. Zira istatistiksel verilere bakılırsa çok değil 30-40 yıl kadar sonra ölüm nedenlerinin bir numarasına kanserin yerleşmesi sürpriz olmayacak. Bu nedenle sağlık uzmanları araştırmalarını "KANSER NEDENLERİNİN ANLAŞILMASI, KANSER GELİŞİMİNİN SIRLARININ ÇÖZÜLMESİ, FARKLI KANSERLERİN ERKEN DÖNEMLERDE HATTA DAHA TASARIM AŞAMASINDAYKEN TEŞHİS EDİLMESİ VE YOK EDİLMESİ" üzerine yoğunlaştırıyor. İsterseniz gelin bu karmaşık ve korkutucu haberleri bir kenara bırakalım ve biz önce "KANSER NASIL GELİŞİR" sorusuna yanıt arayarak yola çıkalım. Eğer böyle yaparsak kanserlerin tamamına olmasa bile çoğuna yönelik "koruyucuönleyici çok erken dönemlerde bile onlara tanı koyabilecek teşhis yöntemlerini geliştirici ve tedavi edici daha akılcı yollar" bulabilme şansını daha kolay yakalarız.

Haberin Devamı

İLK SORU ŞU

KANSER NASIL GELİŞİR

Bir kanserin gelişmesi, tespit edilebilir boyutlara ulaşması "akşamdan sabaha(!)" olmaz. Bilinen bazı istisnalar dışında bu süreç genellikle "on yıllar" süren uzun bir yolculuktur. Çoğu organda ya da dokuda sağlıklı ve normal bir hücrenin kansere dönüşebilmesi için o hücrenin DNA'sında yüzlerce mutasyonun oluşması, birikmesi ve bunlardan bazılarının da hücreye "yanlış, kontrolsüz ve düzensiz bir şekilde çoğalma talimatı veren genlere isabet etmesi" gerekir. Çoğu kanserde sürecin o korkulan neticeye ulaşabilmesi için kontrolsüz hücre çoğalmasını teşvik eden "genlerin aktive edilmesidürtülmesi ve mutasyona uğramış bu tehlikeli ve atipikanormal hücrelerin intiharını tetikleyen -onları doğal ölüme yönlendiren- genlerin ise kapatılması" zorunludur. Bir kanserin gelişiminde esas belirleyici bu "yanlışkötü genlerin aktive edilmesi" ve "iyi genlerin susturulması" problemi yapmaktadır.

Haberin Devamı

İKİNCİ SORU

YAŞLANDIKÇA NEDEN DAHA SIK KANSER OLURUZ

Bir önceki kutuda özetlemeye çalıştığım bu sinsi ve sessiz süreç -size hiç şaşırtıcı gelmesin- bazen 20-30 hatta 40 yıl bile sürebilir. Bu nedenle de kansere yakalanma riskimiz -maalesef- biz yaşlandıkça katlanarak artar. Zira yaşımız ilerledikçe bir taraftan kanser oluşturmak için gerekli olan "yeterli sayıda DNA mutasyonunu biriktirme riskimiz" artacaktır, diğer taraftan bizi bu hücrelerden koruyup kollayan bağışıklık sistemimiz gençliğimizdeki gücünü kaybedecek, yaşlanacak (immunaging) ve zayıflayacaktır.

ÖNEMLİ

PEKİ BİZ NE YAPACAĞIZ TESLİM Mİ OLACAĞIZ

Daha önce de belirttiğim gibi genelde kanser illetine bir gecede ve aniden yakalanmıyoruz. Onları oluşturan süreçler (birkaç genetik istisna dışında) tekrarlayan ve birikici bazı yanlışlarımız ya da şanssızlıklarımızdır. Bu yanlışlar ve şansızlıkların net ve açık neticeleri ise hücrelerde daha doğrusu DNA'larda oluşan birikici mutasyonlardır. Bu nedenle gerek kanserden korunma, gerekse kanserlerin çoğunu daha tasarım aşamalarındayken yakalayıp yok etmede kararlıysak -ki öyle olmalıyız- öncelikle DNA mutasyon hatalarının oluşmasını ve birikmesini önlemeye odaklanmalıçalışmalı ve aynı zamanda da bu DNA hatalarını olabilecek en erken dönemde -yani o kanser yolculuğu daha yerleşik bir kansere dönüşmeden- teşhis edebilecek yöntemler bulmalıyız.

Haberin Devamı

UNUTMAYIN

ÇOĞU KANSER ÖNLENEBİLİR

DNA'larımızda yukarıda bahsettiğim olumsuz mutasyonları tetikleyen nedenlerin çoğu maalesef çevremizde zaten var. Üstelik sayıları da her geçen gün hızla artıyor. Mesela mı

Şu veya bu şekilde bedenimize -yiyeceklerle, içeceklerle, deri yoluyla, solunumla...- giren KİMYASALLAR...

Yoğunluğu ve ihtimali giderek artan RADYASYON maruziyeti...

Hemen her gün karşılaşma ihtimalimiz biraz daha artan farklı VİRÜSLER...

Soluduğumuz havadaki KANSOREJEN moleküller...

Önemi giderek artan, şimdilerde anne sütünde ve beyinde bile rastlanan MİKROPLASTİKLER...

Bu örnekleri daha da çoğaltabiliriz, ama tekrar altını çizmem gerekir ki BESİNLERİMİZDEKİ KİRLENME bana göre de bilimsel çalışmalara göre de bir numaralı tehlikedir.

Haberin Devamı

Diğer taraftan yiyeceklerdeki kirlenme dışında AŞIRI YİYECEK TÜKETİMİ ve bunun neticesi olarak ortaya çıkan OBEZİTEGÖBEKLENME PROBLEMİ de gizli bir kanser tetikçisidir.