DNA kaderimiz değildir

Son zamanlardan sık gündeme getirdiğim "LONGEVITY" kavramı ya da sözcüğünü önümüzdeki günlerde tekrar tekrar duyacağınız ya da okuyacağınızdan, hatta hayatınızın vazgeçilmezlerinden biri yapacağınızdan hiç kuşkum yok.

Nedeni şu: Görünen o ki etrafımda dolaşan sözde ve sahte bilimcilerden uzak kalabilirse bir interdisipliner bilimsel alan olarak Longevity, ayakları yere iyi ve sağlam basan bir "YENİ HAYAT MOTTOSU" haline gelecek. İnşallah yanılmam ve böyle olur. Böyle olabilmesi için de "epigenom" kavramına daha iyi sarılır. Detaylar için buyurun...

ÖNEMLİ HARVARD'LI DOKTOR SINCLAIR BAKIN NE DİYOR

2000'li yılların başında uzun yaşam genlerinden birini, "sirtüinler"i bulan ve "uzun yaşam-genetik ilişkisi" üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan Harvard'lı bilim insanı Dr. David Sinclair'e göre, insan genomunun haritalanmasının tamamlanmasından sonra daha da önemli hale gelen longevity alanını kavrayabilmek için Dr. Sinclair'in "ÇILGIN PİYANİST" kavramını veya "DVD metaforu"na göz atmamız lazım...

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Dr. Sinclair'in "çılgın bir piyanist" olarak tanımladığı "EPİGENOM" kavramını daha iyi anlayıp öğrenmek zorundayız. Zira "yaşlanmanın bilgi teorisi"ni kavrayabilmemiz için iyi ve kötü genlerin yönetimi ve kontrolünde önemli bir faktörbelirleyici olan epigenomu daha iyi tanımak mecburiyetindeyiz.

Yakın zamana kadar "vazgeçilmez bir kader" zannettiğimiz "DNA ipliklerimiz"de yazılı "genetik miras"ımızın, nasıl bir yaşam tarzı icrasıyla bir "iyi ya da kötü hayat senfonisi" haline geleceğine "epigenom" kavramı ve epigenomun yönetimi karar veriyor. Dr. Sinclair'e göre, epigenom basitçe "DNA ipliklerimizde yazılı genetik şifreler"den oluşuyor. DNA ipliklerini "piyano", o ipliklerde yazılı genetik şifreleri "hayat şarkımızın notası" kabul edersek, epigenom o piyanoda o notaları icra eden "piyanist"i temsil ediyor. Yaşlanma sürecini daha doğrusu DNA mirasımızı değiştirilemez bir kader olmaktan çıkarmak istiyorsak o piyanisti iyi tanımak, eğitmek, doğru bilgilendirmek zorundayız.


Dr. David Sinclair

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Eğer rahmetli Sezai Karakoç'un o ünlü şiirinin dizelerinde bize hatırlattığı gibi "Kaderin üstünde de bir kader varsa" epigenom meselesine ayrı bir sayfa açmak mecburiyetindeyiz. Peki, nedir, neyin nesidir epigenom meselesi Epigenom konusunu en çok merak edenlerden biri olan sevgili Sedat Ergin'in de izniyle "çılgın piyanist epigenom" ile ilgili bilgileri biraz daha açmak istiyorum. Zira epigenom meselesini en çok merak eden okurlarımdan birinin de sevgili Sedat Ergin'in olduğunu çok iyi biliyorum.

İYİ BİLGİ ÇILGIN PİYANİST: EPİGENOM

Dr. Sinclair'e göre, "Gençlikteki DNA haritası yaşlandığımız zaman bile daimi olarak oradadır. Öyleyse hücrenin epigenomu yani çılgın piyanistin genetik haritamızı en iyi şekilde icra etmesini, ya da hayat DVD'mizdeki yaşlandıkça artan çizgilerin azaltılmasını nasıl sağlayacağız Burada 'DVD metaforu'na da bir göz atmak da fayda var. Zamanla normal veya bazı hatalı kullanımlar nedeniyle DVD gövdesindeki oyuklarda kodlanan dijital bilgiler derin veya ince çizgiler tarafından gizlenir. Bu durum, o bilgilerin DVD okuyucusu tarafından okunmasını zorlaştırır... Bir toz zerresinden 10 kat daha küçük bir hücrede paketlenmiş, 1.5 metrelik DNA'mız, yaklaşık olarak 1 DVD ile aynı miktarda veriyi barındırır. Vücudumuzdaki tüm DNA'yı açıp uç uca ekleyebilseydik güneş sistemimizin çapının 2 katı kadar mesafeyi işgal ederdi. Basit bir DVD'nin aksine, hücrelerimizdeki DNA, DVD'deki gibi 50 şarkı değil, 20 binden fazla şarkıyı (geni) barındırır. Yaşlandıkça o genleri okumanın zorlaşmasına şaşırmamalıdır".

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Peki yaşlılığın getireceği hatalardan veya şaşkınlıktan nasıl kurtulacağız O DVD'deki bilgileri doğru ya da yanlış okumayı, hayat şarkımızı hastalıklarla değil sağlıklı ve güzel günlerle dinlemeyi nasıl başaracağız Yanıt net ve açıktır: Epigenetik bilgi sayesinde!