Daha uzun yaşıyoruz ama daha az sağlıklıyız

Günümüzün en önemli sağlık sorunları "KRONİK HASTALIKLAR"dır.

Belki de bu nedenle sağlık gündemimizin ilk sıralarında hep onlar var. Kimimiz şekerimizin yükseldiğinden (tip 2 diyabet), kimimiz tansiyonumuzun ayarsızlığından (hipertansiyon), kimimiz anne veya babamızın unutkanlığından (Alzheimerdemans), kimimiz de her gün canımızı yakan diz, kalça ya da bel ağrılarımızdan (osteoartrit) yakınıyoruz. Kardeşimizin obezite düzeyine varan kilo ayarsızlığından (insülin direnci), büyük annemizin göz sorunlarından (sarı nokta hastalığıkatarakt), komşumuzun işitme azlığından (presbiyopi), eşimizin ya da kızımızın Haşimato'sundan (otoimmün hastalık), birkaç gün önce kalp krizi nedeniyle kaybettiği ağabeyi ya da amcasından (ateroskleroz) bahsedenlerin sayısı da oldukça fazla. Kısacası daha önce de altını ısrarla ve kalınca çizdiğim -bundan sonra da çizmeye devam edeceğim- muazzam bir "KRONİK HASTALIK SALGINI" meselesiyle karşı karşıyayız. Evet, belki 50-100 yıl öncesine kıyasla daha uzun yaşıyoruz ama gerçek şu ki kesinlikle daha az sağlıklıyız. Peki, neden

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

ÖNEMLİ BİLGİ
BİZİ 'KONFOR KRİZİ' MAHVETTİ

Bilimsel veriler yaşadığımız bu muazzam kronik hastalık probleminin ilk nedeninin net ve açık olarak "YANLIŞ YAŞAM TARZI SEÇİMLERİMİZ" ve "KONFOR KRİZİ TUTKUMUZ" olduğunu gösteriyor. Araştırma sonuçlarına bakılırsa günümüz insanı genellikle "40'lı yaşlarda" kronik hastalıklardan en az birinin tuzağına düşüyor. Oysa çok değil 25-30 yıl önce bile insanlar 50'li hatta 60'lı yaşlara kadar insanlar bu hastalıklardan uzak sağlıklı bir ömür sürüyordu. Peki ne oldu
BANA GÖRE
SEÇİMLERİMİZ YANLIŞ
Yaşam tarzı yanlışlarımız nedeniyle (hareketsizliğimiz, uykusuzluğumuz, kötü beslenmemiz, stres yükümüz, sigara alkol ve benzeri kötü alışkanlıklarımız) şimdilerde durum oldukça değişti. Bugünün 60'lı yaşlarına çoğumuz en az bir veya iki ciddi kronik hastalık hasarlarıyla "merhaba" diyebiliyoruz. 70'ler, 80'lere gelince de yukarıda sıraladığım o hastalıkların yalnız birine, ikisine değil çoğu zaman üçüne, hatta dördüne paçamızı kaptırmış vaziyette "MUTSUZ, UYKUSUZ, YORGUN, AĞRILI VE ÇOĞU ZAMAN DA UNUTKAN, KEYFİ AZ SORUNU ÇOK BİR UZUN ÖMRÜ" tamamlamaya çalışıyoruz. Özetle daha uzun yaşayan ama daha çok hastalanan daha az sağlıklı, yaşlılığımızı keyif ve huzurla geçirmek yerine dertlerimize çare arayarak tamamlıyoruz. Tekrar hatırlatayım: Bu olumsuz gelişmenin bir numaralı nedeni beden ve ruhumuza "ilgisizliğimiz", sağlık konularındaki "bilgisizliğimiz", yaşam tarzı seçimlerimizdeki "dikkatsizliğimiz" ve "boşvermişliğimizdir".

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

PEKİ NE YAPALIM
SEÇİMLERİMİZDE DİKKATLİ OLALIM
Benim gibi yaşlılık sorunlarına ilgi duyan, bu nedenle de kronik hastalıklarla mücadeleyi öncelikli görev sayan hekimler, bu hastalıkların "yanlış alışkanlıklar, seçimler ve kişisel dikkatsizlikler