Trabzonspor Süper Lig'in ilk yarısını 35 puanla 3. sırada tamamladı. 17 maçta 10 galibiyet, 5 beraberlik, yalnızca 2 yenilgi… Kağıt üzerinde bakıldığında tablo başarılı görünüyor. Üstte Galatasaray (42) ve Fenerbahçe (39) var; altta Göztepe (32) ve Beşiktaş (29). Ancak Ankara'da Gençlerbirliği'ne kaybedilen 4-3'lük maç, bu sıralamanın gerçeklerle ne kadar çeliştiğini açıkça ortaya koydu.

Trabzonspor bu maça; sakatlar, cezalılar ve Afrika Uluslar Kupası nedeniyle ülkelerinde bulunan oyuncularından yoksun çıktı. Yedek ağırlıklı kadroyla oynanan bu karşılaşma, son 3 haftadaki tabloyu da özetliyor: 1 beraberlik, 2 yenilgi. Bunu sadece eksiklere bağlamak kolaycılık olur. Asıl sorun, kulübe ile saha arasındaki kalite uçurumu.

Fatih Tekke'nin son 3 maçtaki en büyük hatası net: Takımını, sanki tam kadro sahadaymış gibi oynatması.

Eksik kadroyla açık futbol oynamak cesaret değil, plansızlıktır. Trabzonspor savunması bu süreçte sürekli geniş alanlar verdi, geçişlerde yakalandı, kolay goller yedi. Oysa daha kapalı, daha kontrollü bir oyun; sabırlı savunma ve kontratak planı bu maçların ilacıydı. Fatih Tekke bunu tercih etmedi, ısrar etti ve bedel ödedi.

Ancak işin bir de kulüp yönetimi boyutu var. Bu takımın yedek kulübesi, şampiyonluk yarışı verecek bir takımın kulübesi değil. İlk 11'den 2–3 oyuncu eksildiğinde sistem çöküyorsa, sorun sadece teknik direktörde değil, kadroyu oluşturan akıldadır.