AKP'nin seçim kampanyası

Bir ülkenin seçim kampanyasında ortaya atılan söylemler, o ülkenin uygarlık seviyesinin göstergelerinden birisidir. AKP'deki ve MHP'deki bazı yöneticilerin ve siyasetçilerin seçim söylemleri nedeniyle, Türkiye şimdiden bu konuda sınıfta kalmıştır.Yalan, iftira, tehdit içeren söylemler, mert, dürüst, namuslu ve şerefli insanların kullanacağı söylemler değildir. Bu insanların, bunu utanmadan yapmaları ve içlerine sindirmeleri, ciddi bir kişilik sorununa sahip olduklarının da göstergesidir.Kendine güvenen ve cesur olan insan, yalana, iftiraya ve tehdide başvurmaz. Yalana, iftiraya, tehdide umut bağlayan insan, aynı zamanda, eşit ve dürüst koşullarda yarışmayı göze alamayacak kadar kendisine güvenmeyen ve korkak olan insandır.İktidarda kalmak için yalana, iftiraya ve tehdide başvuran insan, kişisel hırslarına, egosuna yenik düşmüştür, ahlaken zafiyet içindedir.Bu insanlar kurnaz olmak ile akıllı olmak arasındaki farkı da bilmezler, kurnazlığın büyük bir marifet olduğunu sanırlar.Halkın demokrasi, hukuk, adalet, özgürlük, medya, ekonomi, enflasyon, işsizlik, yoksulluk, sanayi, teknoloji, tarım, eğitim, kültür, sağlık, çevre alanlarındaki sorunlarını çözemeyen AKP'nin, seçim kampanyasında bir taraftan da, tank, füze, uçak, gemi, araba, nükleer santral, doğalgaz projeleriyle övünmesi, ayrıca trajikomik bir durumdur.Türkiye'nin bazı alanlarda proje geliştirmesi ve üretim yapması olumlu bir gelişme olmakla birlikte, bunların halkın temel sorunlarını çözmesi olanaklı değildir.Karadeniz'de doğalgaz arama ve çıkarma çalışmaları kısa bir süre önce başlamıştır ve bu çalışmaların Türkiye'nin doğalgazda dışa bağımlı hale gelmekten çıkmasını sağlayıp sağlamayacağı belli değildir.Akkuyu Nükleer Santralı'nın Türkiye'ye yarardan çok zarar getireceği açıktır. Almanya, nükleer enerjinin yerine, enerji için rüzgâra, güneşe, suya yönelirken ve ülkesindeki tüm nükleer santralları kapatırken, dünyada nükleer santral faciası konusunda Çernobil ve Fukuşima gibi iki kötü örnek varken, AKP