Kızım Meryem İtalya'da, oğlum Bulut Danimarka'da Avrupa Parlamentosu seçimleri için oy kullandı. Seçim sonuçları tahminleri yanıltmadı. Henüz parlamentoda merkezde olan partiler 720 koltuklu parlamentoda çoğunluğu ellerinde bulundurmalarına rağmen (400'den fazlası) sağ ve aşırı sağ (faşist eğilimli) partiler hızla yükseldi.
Avrupa Parlamentosu seçimlerinde sağaşırı sağ ciddi bir yükselişte. İktidardaki Alman Sosyal Demokrat Partisi ülkesinde parti olarak büyük bir inişe geçti. Hitler rejimi ile aralarına kesin bir çizgi çekmekten kaçınan AfD, henüz kesin oranlar açıklanmadı ama bir adım önde görünüyor.
Merkezin (kısmen liberallerin) kayıpları öyle ki Fransa lideri Macron'a, daha üç yıl görev süresi olmasına rağmen parlamentoyu feshettirdi ve ay sonunda seçimleri ilan etmek zorunda bıraktı. Macron yeniden aday da olamayacak.
"Milliyetçilerin ve demagogların yükselişi milletimiz ve Avrupa için tehlikedir" açıklamasıyla herhalde Marine Le Pen daha da yükselmeden erken davranarak yine merkezde bir iktidar kurulabilir düşüncesiyle hareket ettiği açık... Bunun için kendi koltuğunu da feda ediyor. Fransa yeniden büyük bir kutuplaşma yaşayacak.
İLGİNÇ BİR SÜRECİN İÇİNDEYİZİki yıl sonra Almanya'da Schulz kalmayacak.
İtalya'da Meloni zaten başbakan.
Beş yıl sonra Avrupa Birliği'nde liberal bir merkezi yönetimden bahsedilemeyecek.
Bu seçim sonuçlarının ulusal genel seçimlere de yansıyacağı açık.
Sağ-aşırı sağ hızlanan adımlarla yükseliyor.
Avrupa Birliği'nin en önemli üç ülkesi Fransa, Almanya, İtalya giderek Avrupa Birliği'nin ana siyasi karakterini belirleyecek.
HEPSİ ZENGİN ÜLKELERDikkatinizi çekerim, bu siyasi kriz zengin ülkelerin krizi olarak patladı. Tetikleyici unsur da Avrupa'ya göç hücumu oldu. Ekonomik kriz de bununla birleşti. Avrupa seçmeni kazandıkları refahı kaybetmeye başladığını gördükçe ve yakın gelecekten de umudu kayboldukça, tutuculaştı, milliyetçileşti ve kendilerine hitap eden sağ-aşırı sağ partilere yöneldi.
Bunun ilk işaretlerini İngiltere'de ve ABD'de gördük.
İngilizler, Avrupa Birliği'ni terk etti.
Amerikalılar Trump'ı iktidara getirdi.
Bu süreç içinde Avrupa Birliği'nde altı kadar ülkede aşırı sağ-sağcılar ya iktidara ortak oldular ya da iktidara geldiler. Birliğin ekonomik ve siyasi bakımdan geri ülkelerinde mesela Macaristan'da ve (geri dönüşe rağmen) Polonya'da süreç daha erken ve hızlı işledi.