Millet oyunu geri alır mı Veya radikal dönüşüm mü

Ekranlarda ve tartışmalarda bir konu var, pek de siyasetin ve milletin davranış biçiminin ruhuna uygun olmayan: AKP'ye oy veren seçmenler, aslında AKP'ye tamamen sırtlarını dönmediler, kendisini toparlasın diye sadece bir uyarı işareti verdiler. İlk seçimde geri dönme olasılıkları var. Bunlar arasında sandığa gitmeyen AKP seçmeni var, CHP'ye de oy verenler var ama seçime katılmamayı tercih edenler çoğunlukta.

AKP'liler hele bu yorumu çok seviyor! Çünkü yedikleri büyük haltlara rağmen milletin kendilerinden asla vazgeçmeyeceklerine ve saltanatlarını sürdüreceklerine kesin inanıyorlar. Öyle mi

20 YILLIK YÖNETİME NOKTA

Bir kez yolculuğa çıkan ve başka partilerde soluk alan seçmenin oyu genellikle geri dönmez, artık bir yolculuğa çıkmış sayılır. Buna deneysel yolculuk da diyebilirsiniz. Seçmen AKP'yi çok denemiştir, beş yıldır hayatı daha kötüye gitmiştir, onların adam olmayacağını özellikle son bir yıl içinde görmüştür ve oyunun rengini değiştirmiştir.

Ayrıca bu iktidarın omuzlarına yıktığı ağır yükün daha iki yıl süreceğini görmektedir, belki de hiçbir umudu kalmamıştır. 20 yıllık AKP macerası bence noktalandı görünüyor.

Millet CHP'ye yöneldiyse bunun sonuçlarını almayı bekler.

Dört yıl boyunca iyi ve kesintisiz bir parti yönetimi, yerel yönetimlerin başarısı, sadece oy veren değil vermeyen seçmenle de sıcak ve yeni bağlantılar, CHP'nin sosyal demokrat yönetiminin ne demek olduğunu pratikte gösterme becerisi, seçmeni bağlayacaktır. Daha başka bir ekonomi daha başka ve halkı gözeten bir yönetim biçimi ile tanışılmıştır ve tanışılacaktır.

Öyle umuyoruz!

SEÇMEN DAYANIŞMASI

Seçim sonuçlarının hiç tartışılmayan bir yönü daha var. Seçmenin hiçbiri birbirine bakarak oyunu değiştirmedi. Yani benzer düşünceleri gelip bir başka nehre aktı. Veya zaten oluşmakta ve akmakta olan nehirle buluştu.

Hepsi baktı ki "Ooo benim gibi düşünen milyonlar var, o halde doğru karar vermişim."

Bu kolektif bir davranış biçimini ortaya çıkardı.

Bunun toplumsal ifadesi bir kitlesel dayanışmanın ve görüş birliğinin varlığıdır.

Bu durumun tek tek seçmende etkisi büyüktür, bir bütünsel davranışın parçası olmuştur ve seçmende kendine güven yaratmıştır: